Kerpiç evde doğmuş; Fırat yanında...
Toprak kapta yemiş, azim kanında...
Ondan bahsetmekse, şimdi yeridir;
Elazığ-Kadıköy, doğum yeridir...
Sohbetin duyulur, berrakça sesi;
Gündüzbey'den erdi yola;
Malatya'da aldı mola.
Rızk bakarken, sağa sola;
Gönül verdi İstanbul'a...
Dikkat eder, para-pula;
Başımız marifetli olsun
Aşımız bereketli olsun
Fikrimiz muhabbetli olsun
Zikrimiz ferasetli olsun
Akla hayat veren kalb
Kalbe şeref veren akıl
Gel bu formüle takıl
Fakiri mağrur
Zengini halim
Aspuzu bölük bölük, var ötede Barguzu.
İsimler benzer olmuş, şehrin altı Çarmuzu…
Bağ bahçe dedin mi, aklımızda Başharık;
Şimdiler bilmez gerçi, nereden gelir harık! ..
Dünyamı sorarsan; tül kafesteyim
Dermanım sorarsan; çok ahesteyim
Gönlümü sorarsan; gülden desteyim
Fikrimi sorarsan; sanma resteyim
Güftemi sorarsan; yazdım sesteyim
Nağmemi sorarsan; canlı besteyim
Şirin'den evvel Ferhat gelir
Dinden evvel itimat gelir
Sorudan evvel cevap gelir
Kitaptan evvel hitap gelir
Okumazsa dünyayı, adem zaman yitirir;
Taklit içinde koşar, ömrü boşa bitirir.
Tahkik dolu bir hayat, topluma ferman olur.
Doğru bilginin gücü, doğruya derman olur.
Yazı yazdım, Yazıhan'ın taşına;
İpek yolu, geleceğe taşına...
Haber verdim, Gündüzbey'in beğine,
Berrak pınar, şehrimize değine.
Mangal ateşinde, köz hakkımız var.
"Meyve bahçesine", göz hakkımız var.
Kim demiş yazmayız, marifetliye! ..
İltifat ederiz, söz hakkımız var...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!