Sularında boğazın, hemen dalıp da giden,
Üsküdar'ı geçti mi, atı alıp da giden?
Görmedin bilemedin, adı Battal Gazi'dir,
Cenkleri dilden dile, şimdi birer mazidir.
Kız Kulesi'nden aldı; hazine ki Tekfur'un,
''Mustafa Özel Hocamdan Müdevver''
Koç söylemişti bize: Önce hesabını bil!
Sabancı'dan ilave: Önce adamını bul!
Miyarı ne olmalı, hesabın ve adamın?
Ülker ki o da demiş: Önce bir hak bilir ol!
Tahtakale yoğun, taşar ileri
Beşiktaş'ta beş taş, var gemileri
Taksim'de taksimdir sucunun işi
İşinden köyüne, bir Madam Feri...
Bağlar bahçeler hep Bağlarbaşı'nda
Aklın aczini idrak, bir imani zekâdır.
Bilgeliğin şifresi, sanma fani zekâdır.
''Bir'' olanı bilirsen, akıllı sen olursun.
Bilgelik ki, gönülden bir vicdani zekâdır.
Torunu çığırdım, möktup için;
Oğlum gel eline bi galem al,
İçim sızlar için için...
De ki; bizim gelin tembel belli...
Ben de yoğurt şorvası içtikten kelli,
Çamaşırları soydum,
Aşka düşen bir gönlün, sence dozu olur mu?
Fikir fırtınasının, sence tozu olur mu?
Çıkarma hiç aklından, bu çok sesli örneği;
Yunus'taki bostanın, sence kozu olur mu?
Kızgın çöl kumlarının, sence buzu olur mu?
Karnın tok ola,
Sırtın pek ola.
Tarhana tartar,
Karnını yırtar.
Sanat değer bulur, bilen bir gözle.
İnsanın değeri; fikirle sözle...
Fikir değirmendir, aklı hep yorar.
Yorulmayan akıl, bağdaşmaz özle.
Ne yatsıya kadar, bir mumun yansın,
Merdiven yürüdü, bitti yürümek
Bacasız sobada, içten çürümek
Bir sel ki apansız, dermanı söktü
Bize kalan şimdi, ayak sürümek.
Hiç arı görmemiş, bir bal yiyoruz
Tül örtmüş köprüler, kaplanınca sis.
Perdelenen Boğaz, şiirde kasis! ..
Yedi tepedendir, Boğaza duvak;
Duvak ki çiçeği, ''İSTANBULENSİS''.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!