Beğenilmek hoşuna gidiyor senin,
Tutulmak genlerinde var.
Rengârenk huzurun,
Bir tebessüm — mola gibi.
Çözdüm yavrum, senin her yerini;
Anlayışının hastasıyım.
Güneş, unutulmuş bir taş gibi
yuvarlanıyor gökyüzünün terkedilmiş sokaklarında.
Kim hükmedebilir ona,
sanki bir yüreği varmış gibi?
Bir rüzgâr eser,
Bilseydim
Dile kolay gelen,
Sana ne kadar zor gelirdi?
Bildim mi?
Bilmedim ki.
her annenin harcı değildir hamuru
yıkamaz ellerinden
çocukluğunu çıkacak diye
sonra
gençliğiniz üzerine köprüler kurulur
eli kalem tutuyorsa sabır
Nûruyla gelen, selâmetiyle gider...
Mecnun’u herkes iyi bilir
Ya Leyla’yı?
Dinlersen anlarsın iple çektiğim zamanlarda
Yan yana nasıl duruyoruz biliyor musun?
Şu an
Şu saniye
Şu dakika
Bugün gibi
Sen yanarken ateş pahasına
Bilmem adından başka bir isim.
Tanımam. Görmem.
Bilmem; yaşamakla,
Yaşıyor muyum?
Evet...
İnsanlar sadece ne söylediğinizi değil, nasıl düşündüğünüzü de takip ediyorsa, zekâ seviyeniz onların aklında kalır.
Ömür dediğin su gibi,
İçine biraz tuz karışınca anlıyorsun…
İçtikçe yakıyor, içtikçe susuyorsun.
Hüzün, ince ince sızıyor damlalara,
Bir çay soğur beklerken umut
Bir göz kırpar geceye karanlık
Sıra bize gelmez belki de
Ama biz yine de susarız
alışkanlıktan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!