Güneş, unutulmuş bir taş gibi
yuvarlanıyor gökyüzünün terkedilmiş sokaklarında.
Kim hükmedebilir ona,
sanki bir yüreği varmış gibi?
Bir rüzgâr eser,
Griler İçinde
(Melekler, Eksikler ve Annemin Sesi)
Annem bazen derdi ki:
“Senin baban bir melek, yavrum.”
Bilseydim
Dile kolay gelen,
Sana ne kadar zor gelirdi?
Bildim mi?
Bilmedim ki.
her annenin harcı değildir hamuru
yıkamaz ellerinden
çocukluğunu çıkacak diye
sonra
gençliğiniz üzerine köprüler kurulur
eli kalem tutuyorsa sabır
Nûruyla gelen, selâmetiyle gider...
Mecnun’u herkes iyi bilir
Ya Leyla’yı?
Dinlersen anlarsın iple çektiğim zamanlarda
Usumda saf bir düzen teşkil etsinler,
Var olsunlar, ilk mektepte rahatça büyüsünler.
İnsan olmanın gerekliliklerini öğrenirsin,
Fakat yüreğimde kusursuz bir duruşu
Asla öğrenemezsin...
Yan yana nasıl duruyoruz biliyor musun?
Şu an
Şu saniye
Şu dakika
Bugün gibi
Sen yanarken ateş pahasına
Ve…
Bir gün batımı sustu yine,
Bir bulut saklandı uzaklarda.
Ben ise, ellerimi açtım,
Bir damla yağmur için,
Bilmem adından başka bir isim.
Tanımam. Görmem.
Bilmem; yaşamakla,
Yaşıyor muyum?
Evet...
daha ilk gördüğünde,
otuzlarına yakınmış,
küçük dilini yutacak kadar
çok korktuğunu
henüz yeni öğrendiği
küçük dilin olduğunu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!