Deli rüzgârların esip de savurduğu,
Bir başka alemdir uzaklar.
Sıcak çöl akşamlarındaki,
Kum fırtınaları gibi.
Karartıyor kafaları bir başına,
Yüreğin donuk, gözlerin kapanırsa sebepsiz,
Duman olup uçmak istesen de gökyüzüne,
Yüreğimizdeki vuruşlar dursa da zamana inat,
Şafaklardan bakacak Ata’m, senin mavi gözlerin;
Vaziyet vahim; ama ümitsiz değil.
Yalnızlık acı veriyor insana,
Unutulmaz hatıralar sarıyor birden etrafı.
Dünyaya veda etmek geçiyorken içinden;
Senden doğan nesillerle,
Yaşanacak günlerin olduğunu hatırlatıyorsun.
Yağmur çıplak toprakları kırbaçlarcasına yağıyor,
Bardaktan boşalıyor sanki rahmet.
Gök gürlüyor kulaklarımda gümbür gümbür,
Caddeler sırılsıklam ıslak dudaklar gibi.
Yağmurun bir hâli bu, bazen çisi bazen sağanak,
Hiç yalnız kaldın mı sen?
Yalnızlık nedir bilir misin?
Boşlukta, yokluğu aramak gibidir yalnızlık,
Belki de bütün çareleri tüketmek.
Eşyalar, duvarlar, tavandaki lamba üzülür de
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!