Seni terk ediyorum,
Kendimi kendimden mi boşuyorum?
Hayır hayır, seni terk ediyorum,
Yer kalmadı beynimde, bunu sana diyorum!
Hakikaten zaruretten ve mahcuben
Sana veda ediyorum.
Yürüyemem ben yılanım,
Sürünmektir kaderim
Bu dünyada tek emelim,
Bir can daha sokmaktır
Soğuktur tabiatım, duygusuz insan misali!
Benim adım akbaba
Ne bulursam yer içerim
Leşleri kovalar
Çöplüklerde ben uçarım
Akbaba deyip geçme
Duyguları hayata akıtan tek tercüman
Büyük bir dünyadır tam içimizden kopan
Kalplere sığmayan, hislerdir, bu cereyan
Canı tek damlada bulan, sırlar denizinden
Bigbeng misali büyür, tüm acısıyla hüzün
Sana her seslenişim ahenkli sevgi bestesi
Her nefesim seni anar duy bu kalbimin sesi
Sen bülbülün gül bahçesindeki aşk ile dansı
Kalbim dansı yaşayan aşk gülünün hastası
......................................................................
Sinesinde analık eden en verimli toprakta
Yeryüzünün gelmiş geçmiş en güzel gülü açtı
Yıllarca toprağın eşsiz cömertliğinde
Çoşkuyla yağan yağmurun tüm bereketinde
Aşkla doğan güneşin göz kamaştıran ışığında
Kurtlar ve kuşların hatta dağlar ve taşların
Kızıllar kubbesinde meşakkatle doğarak
Dert yüklenmiş kollardan
yürümeye başlayınsın...
Bilinmeyen ve ışıksız
hayat bilmecesi mahkümiyetin...
Ön yollar da tıkandı
Bir gün tan ağardı,
güneş doğdu ardından
varlık doldu vadiye.
yılanın iksiri aştan geçti mideye
baştan geçti varlığa,
o hali husulede derdin oldu bir dünya.
Karardı gün batımıyla
tüm an ve yaşamlar
derinliğinde daldığım
ve anında kaldığım
durgun sularda terk ediyor artık!
karanlığın elleri kabardıkça kabarıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!