Samet Koman Şiirleri - Şair Samet Koman

Samet Koman

Vardığın Nokta

Canavar değildir, korkma arkadaş!
Okyanusun devasa kabaran dağı,
Ruhunun kükreyen dalgalarıdır.

Devamını Oku
Samet Koman

Sevgiye döktüğün aziz yaşlar
Gözlerinden avuçlarıma damlar
Mutluluğa açan emsalsiz güller
Avuçlarımdan hayat bulurlar

Zati endamımı dünyan sarar

Devamını Oku
Samet Koman

Yollar, yollar, geleceğe giden yollar
Şeffafça çizilmiş, korunmuş o yollar
Bizi biz eden, sadece bizim yollar
Karanlığı eleyip cennete giden yollar

Düzen düzelene dek iş çıkacak elbet

Devamını Oku
Samet Koman

Dost dost deyip de yollara düşende
Bitmez çöller, karlı dağlar, aşan da
Bulamazsın, bulunca da şaşınca
Kim bilir, nerde, nasıl, kaç yaşında?

Vefalım, unutmaz can dostunu, darda

Devamını Oku
Samet Koman

EV HALKI NEDEN MUTSUZ

Çocuk Oyunu (Tiyatro Eseri)
(İki Perdelik)

*** Elektrik işleri Etüt İdaresi Genel Müdürlüğü Çocuk oyunu dalında “ENERJİ VERİMLİLİĞİ” Konulu Tiyatro Oyunu Yarışması için hazırlanmıştır.

Devamını Oku
Samet Koman

Jet gibi uçarım, gelinciği alır kaçarım,
Her yerim ayrı oynar, ben âlemde süperim!

İnce uzun kuyruğum, kıvraktır benim pençem
...........................................................................

Devamını Oku
Samet Koman

Bitmeden tükenmeden her gün yazıldım
Aşk diye sevgi diye barış diye… bitmeden
.....................................................
...................................................................

Devamını Oku
Samet Koman

Yağıyor yağıyor sağanak sağanak yağıyor
Yağan her zerrede bir gül daha soluyor
Bu bir ateş yağmuru zebaninin memuru
Sarhoşluğun mu cezası bu kahrolası

Oluşa aykırı serpen hissiz. bir zift bu!

Devamını Oku
Samet Koman

Kalbimi gömmeyin ölen bedenim
Elveda bu şehir, elveda dünya
Daimi bekleyen, merhaba hayat
Dönüşü olmayan yol düştü bize.

....................................................

Devamını Oku
Samet Koman

ADAM GİBİ ADAMDI (HİKAYE)

Ilık bir sonbahar rüzgârının gönüllere ferahlık veren, tenleri tatlı dokunuşlarla gıdıklayan bir günde, güneşin günün son saatlerini keyfince geçirdiği saatlerde Erzurumdan Ankaraya esrarını içinde taşıyan bir yolculuk başladı. Seyir gecenin içine, karanlığına doğru ilerliyordu. Issız tenhalıklardan, tepelerden ve ağaçlıklardan kimi zaman çakalların hüzünlü şarkıları, kimi zaman sırlara salan gece kuşlarının gazelleri, gizemli ses karışımları, romantik ayı ve parlak yıldızları üzerinde taşıyarak şarıl şarıl akan ırmakların ve derelerin aşk şarkıları, yerleşim yerlerinde, viranelerde ise köpeklerin aya karşı, geceye karşı, kırık kalpli ulamaları belki de yalvarışları zifiri karanlığa ses veriyordu. Bazı sesler nakaratlı seslerle yürüyen ve havaya soluyan rayların sadık dostuyla geceye renk katarken bazısı hüzünlendiriyordu.

......
...

Devamını Oku