Aç vede susuz insanlar.
Ben nasıl gülümserim
Karanlığa gömülmüş şehre
Bir değil bin filim gelse ne olur
yazılarla iklim değişseydi
Ağrı dağının erciyesin karı erirdi
Gölgen gibidir yalnızlık
Susturur gecenin
Karanlığı gibi boş
Zemheri ayı kadar soğuk.
Ah bu yalnızlık
Savurur yücelerden
Bilsen yüreğimi yakan
Kor ateşler içindeki genin
Senin için dağları fet ettiğini
Ağaçların saz yaprakların tel
Kayaların mızrap olduğunu
Rüzgarların bam teline dokunuşu
Topluyorum kalan yılları
Acaba diyorum ve
Çarpıyorum ikiyle
Ben basit düşünemiyorum
Kusura bakma
Nazım Hikmet gibi
Sen bana borçlusun tanrım
Dünya hayatında
Ömürün son baharında
Yaşanmamış yılar bıraktım
Gidiyorum
Gidiyorum işte
Bitmiyor günlerim sanki sır
Saatler yıl oldu aylar asır
Yatağım çul yorganım hasır
Hiç ayrılmam kavuşsam sana
Dudağımda şarkı dilimde destan
Boynu bükük gözü yaşlı
Arkasından ağladı sevdam
Tuşlara basan parmaklar
Ahizeyi tutan eller
Konuşmak isteyen diller
Sustu konuşamadı
Deli bir rüzgardır yalnızlığım
Estikçe fırtınalar koparır
Hırçın geceler yüreğimde
Karanlığın görünmeyen yüzü
Sabrın tükenişi
Dalga dalga estikçe
Anlıyor musun çığlıklarımdaki
Acı feryadı
Tutamadığım gözyaşlarım
Ulaştı mı sana
Bu nedir diye sordun mu
Hiç acaba
Tan yeri ağarırken uyandım
Sevdiğimi yanı başımda sandım
Dağlar yıkıldı üstüme off
Yine yapayalnız kaldım
Hani demiştim ya
Yüreğiniz sevdiklerinizin sevgisiyle coşsun...sevgili şiir dostu...kaleminiz gamdan eğilmesin...selam ve saygıyla
Sizin de ilhamınız bol olsun Sevgili Şiir Dostum.
Saygı ve Selamlarımla.
Gülay Aruç.
* Duygu doluydu *
Sonsuz kutluyorum