Saliha Öcal Şiirleri - Şair Saliha Öcal

Zannedersin ki hesap mı soracağım olanlara?
Sormam!Ben hakim değilim davalara.
Ehil olmadığım işe yeltenmem,bırakırım uzmana.
Ustanın eline su dökemez hiçbir çırak ve kalfa.
Sessiz ve suskun değilim,konuşuruz küçük harflerle içimle.
Büyük harflerle konuşmaya gerek yok,

Ben mi yanlış seviyorum,sen mi doğru?
Çıktım aşıklar huzuruna yol gösterin bana.
Ferhat dedi dağları deldim,Şirin vuslatına.
Kerem diyar diyar dolandım,yalın ayaklarla.
Züleyhaysa kemik yığınıyım,gözlerimse âmâ.
Bir de uğradım Mem'e düşmüş derin kuyuya.

Arapça,İtalyanca,İspanyolca,İngilizce.
Dilden dile atlayacaktık senle.
Dersler şen şakrak haliyle.
Muzurluk yapan ben sabotesiyle.
Şimdi her şey tarih oldu ,sözlerde.

Uzak durun benden,konuşmayın tepemden.
Şuana kadar neredeydiniz,bu esinti nerden?
Bir şey isteyemezsiniz yeni benden,şahsen.
Hançerli elinizi çekin,vurmayın yine belimden.
Yeni bir ben filizlendi hem de küllerimden.
Önce öldürdünüz sonra yoğurdunuz yeniden.

Gün ağarmadan uyandı hızlıca.
Ocağa koydu çayı durmadan...
Bir yandan kahvaltı bir yandan ütü.
Seni hazırlıyor galiba işe.
Suçu neydi,aldattın sen onu?

Bıraktığınız yerdeyim,beklememekteyim.
İlerlemekteyim yolumda.
Komutunuz, kulaklarımda çınlar.
Lisanınız, yüreğime işler.
Hitabınız, derdime deva eyler.
Hayelleriniz,zihnim idrak eder.

Yasaklarla dolu bir yasak hikaye,
Her hal ve ahvalinin şeriatı kısas.
Ebedi suskunluğa biçar ol.
Tercümanım lâl dil,âmâ göz,topal ayak,
duymaz kulaklar olsun.

Dersin ki ben susmuş muyum?
Hayır,konuşmamayı yeğlerim!

Bilemediğimden olsa gerek!
Kurtuluşum olabilir susmak!

Bir gün içim konuşursa,
Dağlar eriyecek,
Sular çekilecek,
Gök yerle birleşecek,
Yıllar oldu içim alfabeyi unutalı.
Arada A,B,C der gibi oluyorlar.

Padişah ve vezir çocuksuz hekim çaresiz.
Düşerler sevk ile sefaya bulamazlar hiç çare.
Derviş tevafuk konuşur onlarla tane tane.
Bir elmanın iki yarısı verilir ikisinin eline.
Yalnız bunlar büyüyünce evlenecekler birbiriyle.