Deli altının kıymetini bilmez
İyiyi bilir kötüyü yemez
Kendini cihanın alimi bilir
Nerede yatıp nerede kalkacağını bilmez
Allah yarattı bütün insanı
Şahsenem bağlarının gülleri
Şeşe ve Kösüre bağlarının üzümleri
Gün görmemiş esmer sarı güzelleri
Kurban olurum güzelliğine Bünyan’ım
Yazın kurak, kışın soğuğu sende
Ey Kayabaşı sipariş üzerine mi? Bünyan’a kondun
Bünyan’ın her tarafına halılar gibi desenler mi oldun
Her halde sende tarih içinde neler neler görmüşün
Ey Kayabaşı ezelden beri ayakta dimdik duruyorsun
Gençlik çağlarımızda mağaralarını gezerdik
Ağdere de derler suyu buz gibi akar
Üst üste dizili kalıp kalıp taşlar
Ağ gelinde sürmelenir, taranır saçlar
Selamım üstüne olsun Ağderem sana
Başın Yayla derler haftlarında akarsular
Allah’ım emrinle geldim şu fani dünyaya
Şu an yaşıyorum Allah, Peygamber, Kur’an yolunda
Beş vakitte alnım huşu ile gelir secdeye
Merhametle ekmeğimi paylaşırım fakirlerle
Besmelesiz basmam ayaklarımın altındaki toprağa
Mersinönüne yapılacak fabrika,
Tarlasını verdi ne yapsın fukara,
Tarla gitti kafayı vurdular duvara
Hayın olan kurarmı Bünyan’a fabrika
Toplantı yapıldı size çok kâr vereceğiz
Halılarınla evleri süslersin
Motif motif ilmek ilmek işlenirsin
Alanları can-ı gönülden sevindirirsin
Gelenlere bağrını açıyorsun Bünyan’ım
Malya mevkiinde verimli toprakların
Rüzgâr önünde varıyorum dosta
Ayağım yere basmaz uçuyorum havada
Canım kurban olsun İslâm yoluna
Yüz sürmek için gidiyorum Beytullaha
Sevgin bana yeter Muhammedim Muhammedim
Kuşlar havada uçar
Birbirine cilve yapar
Yarim sen gittin gideli
Adam iki satır mektup yazar
Canım ne var ne yok orada
Öğrenemedim İnsanların huyunu
Pınarbaşı kayadan verir suyunu
Dinle Suyun sesini dinlendirir ruhunu
Öğrenemedim insanların huyunu
Doğru insan çok az kalmış
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!