Muhtaç bir gecenin son buluntısında yitikliğim
Hangi tebessüm avutur şimdi hissiz bedenimi
Sızlıyan bir ağrı canımı acıtıyor derinlerimde
Tahminin düşüncelere hükmünden sözler çalıyorum
Korkunun soysuzlaşan uçurumu sanki, bu girdap ateşi
Yarını olup, yarınsız bırakmaktı hacizliğimin dramı
Son mecralarında kayboldu, sahipsiz!
Perişan yazgılı yüreğim...
İlkokuldaydım diyorum senli günlere şimdilerde
İlk okuldaydım!
Durgunum, ardı sıra kan döktüm!
Coşkulu hazlar sonrası, kenetlendim...
Okunaksız hayatım kargaşa soluğu atarken,
İmtiyazlarımı sorgulayıp sana yelkendim...
Bu yol ömrümüzün yolu
Tutacak ellerimiz belli ki,
Bir ömür boyu!
Yol ardaşımsın artık
Kalbimin huzur yolu..
Bu yüzük pusulan olsun
Ömrüm sende son bulsun!
Yolunu kaybetme diye veriyorum,
Yüreklerimizi bir tutsun..
Çok memleket bilmez yüreğim!
Seninle bitti derdim kederim
Ruhum dudaklarındaki Evete gebeyken,
Gel bu yolda birlikte yürüyelim...
Kimi seni sever
Kimi başkasını
Kimi sana ağlar
Kimi başkasına
Dönüyor başım, söyle kimsin sen
Ağlamaklı gecemde tuhaflığı haykırmaksızın
Kalbim acırıtır oldu madur-u zavallı canı anla
Bilmiyorsun hâlâ gönül bahçemde duran sızım...
Geçilesi hasret mübah kaldı bende
Terk-i diyar mı eylemeli?
Gimeli mi,
Yaradana usulca...
Gelişlerden çok,
Gidişlerin hüznüyle...
Gülüşlerim kalmadı,
Yürüdük...
Varlığıma gıpta ederken başkaları,
Yalnızlığım ve ben yürüdük...
Koyverdik ulu orta acıları...
Sonra ansızın bir ses!
Ne yürek dağlatır, ne gözleri ağlatır
Ne merhem olur, ne de tuz basar yarana bu şiirler
Sadece yanında öldürür adamı
Bitirir bu keder, bu suskun sevmeler
Ayrılık sadık kalır randevusuna her defasında
Hiç kalır geçmişte yaşadıkların
Kedi olmak çok zor...
Kedi her gittiği yere alışır,
Çekmez yabancılık
ve çıkar basamakları hızlı hızlı
Eğer şişman değilse...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!