Bana: "Hiç beni düşünüyor musun?" diye sorma!
Hiç aklımdan çıkmıyorsun, edebiyatı yorma!
Ey nefis!
Olma kitap yüklü merkep!
Bir kenara ilim, bilim,
Medrese, mektep.
İnsana elzem
Önce edep,
Şâirim, sözün âlâsını bilirim,
Lakin cahilin karşısında konuşmayı,
Edepsizle bir olmayı,
İlme hürmetsizliktir bilirim.
Edebiyat öğretmeni olmak ayrıdır,
Edebiyatçı olmak ayrıdır,
Edip olmak hepsinin gayrıdır.
Batıla dalmak,
Gıybetten lezzet almak,
Mümkün mü bu hâlle
Yamyamdan farklı olmak?
Çok konuşmak çok bilmek değildir her daim,
Bilmemekten değil, hikmetten susar âlim.
Ayet dolu âleme,
Gözlerini kapatır,
Gündüzü gece yapar,
Perdeleri kapatır.
Küfrüyle şımarır da,
Eskir; lakin eksilmez sevdamız,
Sevdiğimizdir bizim dünyamız.
Azizim âlimin elbette her koşulda
Bildiği ile amel etmesi gerektir;
İşte bu, kitap yüklü merkeple âlimi
Birbirinden ayıran elektir.
Kıyamda Elif, rükûda Lam, secdede He gibi dururuz.
Biz gönül kapısına Hakk'a davet için vururuz.
Âb-ı hayatımız aşk-ı lâhutîdir, onsuz kururuz.
Değildir tesettür tarz,
Nass-ı Kur’an ile farz.
bir konu iki dize yedi kelimeyle ancak bu kadar güzel anlatılabilir. yüreğinize sağlık.
bazı şiirleriniz şifreli olduğundan anlayamasamda anladıklarım üzerinden şiirlerinizi beğendiğimi söyleyebilirim.
kaleminize sağlık.