Hiç durmadan çalışırsın,
Zor işlere bulaşırsın.
Emeklerin heba olur,
Ardın sıra bakışırsın.
Bir taş attın
Yüreğimin göletine
Ve sana titrer her halka,
Sensizliğinin koynunda
Ilgıt ılgıt esen yele inat!..
Nice umutlar sürüklendi
Yüreğimin ırmaklarında,
Yankılanırken gönül vadisinde
Güzel yarınların türküleri
Ve kan sıçradı,
Pırıl pırıl bir yüreğimiz vardı.
Çakmak olur da ateşler çakardı.
Şimdi karanlık bir odaya döndük,
Kıvılcımdan bile eser kalmadı.
Horasan’dan çıktık Oğuz boyundan,
Pirimiz Muhammed, Ali’dir bizim.
Cümle erenlerin asil soyundan,
Öncümüz Bektaş-ı Veli’dir bizim.
Gözlerim bakarken düne,
Yanıyorum geçen güne.
Tüm acılar beni bulmuş,
Eriyorum günden güne.
Hangi serseri bulut
Açtı penceresini
Ve gönderdi seni,
Yalnızlığın mekân kurduğu
O ıssız, loş odama?
İnsanlığın özü sende,
Merhametli Ziya kardeş.
Yüreklerin közü sende,
Merhametli Ziya kardeş.
Mızrap tutan elin başka,
Yüreğimin yarasında,
Hüzünlerle yaşıyorum
Şu feleğin narasında,
Kaygıları taşıyorum.
Akıllar firarda ahlak çürümüş,
Geceden gündüze zulüm ağıyor.
Kurtların yerine insan ürümüş,
Despotun hırsından ölüm yağıyor.
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık