Onca zalim aymazları,
Ver ozan diline gitsin.
Edep erkân saymazları,
Ger yayın teline gitsin.
Şarkışla’da doğdun ne de güzelsin,
Özgürlük dervişi yâr Veysel Baba.
Ozanlar bağında çokta özelsin,
Erenlerden payın var Veysel Baba.
Rüzgârla kırılan birer dal olduk.
Savrulup adeta bir hayal olduk.
Gönülden şakıyan dilleri sordum,
Şimdi sanki bizler birer lal olduk.
Feryatlar kopuyor artık derinden,
“İsyanımız var” diye haykırarak.
Yükselip taştılar köhne yerinden,
Döküldüler birden zincir kırarak.
Şahım Hüseyin’i ol Kerbelâ’da,
Hayasızca derde salanlar gördüm.
Türlü işkenceyle ön yargılarda,
Mansur’ları harda yakanlar gördüm.
Her ağacın vardır içinde kurdu.
Kemirir yaşadığı güzelim yurdu.
Olmasaydı talan-riya ve yalan,
Dünya cennetten bir bahçe olurdu.
Çirkinlikler dağlar gibi büyümüş.
Kuzular kurban da kurtlar ürümüş.
Cehalet sorarsan almış yürümüş,
İşte hep bu yüzden derde büründüm.
Çirkinlikler bir dağ gibi büyümüş.
Kuzular kurban da kurtlar ürümüş.
Cehalet derseniz almış yürümüş,
İşte hep bu yüzden biz yansız kaldık.
Bahçelerde mor çiçek,
O yar gitti gelecek.
Kalbim bir kuş misali,
Yerinden ürperecek.
Saatimi kurdum hep yarınlara.
Umutla baktığım otuz, kırklara.
Nice yazlar, kara kışlar yaşadım,
Sorun onu giden yorgun yıllara.
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık
güzel hatıralar dile gelmiş kaleme sağlık