Mavigün’ün çiçekleri
İlim irfan petekleri
Hep zirvedir dilekleri
Mavigün’ün yıldızları! ..
Biz doymayız başarıya
Sevgi, ilgi odağı
Bilgi, güven ocağı
Sanki anne kucağı
Güzel çocuk yuvası...
Şefkat dolu yüreği
Öyle bir tutkuyla yandım ki, kalmadı mecâlim
Âcizdir hayâlini tasvire bîçare hâlim
Dil-i dîvâneyim, kalmadı idrâki ef’alim
Geçince sîneden handân, dîdemi kör etti, gitti!
Cemâlin şavkı vîrân gönlümü kor etti, gitti!
Damla damla düşer inci tanesi,
Bereket görür hem fakirhânesi,
Bir başakta olur yetmiş dânesi,
Bize, Mevlâ’nın lütfu şâhânesi.
(13 Ağustos 2007 – İstanbul)
Yunus’un ilksözü, sonsözü sevgi
Hazreti Mevlânâ öğütü sevgi
Bektâşi Velî’nin nur yüzü sevgi
Güllere bülbülün nidâsı sevgi…
Sevgi şarkıda, türküde, güftede
Günahkârım, her demde işim isyan
Ateşte yakıp eyleme perişan
Son nefes nasib eyle nûr-u iman
Bağışla kulunu, Ey Yüce Rahmân! ..
Rahmetin büyüktür, ümit kesilmez
Uyan gafletten aslâ kaçamazsın ecelden
Eriyor yavaş yavaş beden, yakındır ölüm
Bitmez tükenmez binbir türlü uzun emelden
Sayılı nefesler bitiyor, yakındır ölüm.
Çalışan ömür saatin birgün duracak
Sakın aldanma!Şu âlemin gül-i gülzârına,
Yoka satılan canların vefâsız pazarına,
Yaldızlı hayatla kendine eder meftûn
Âkibet bir gün konarsın karanlık mezarına!
03.02.2012
Geceleri
Herkes çeker
Perdeleri…
Yatarken Sur dibinde
Çatısız gökyüzü üstümde
İstesem de çekemem
Cân u dilde letâfet inşâ eder cenneti,
Sû-i zanla tecessüs ateşler cehennemi.
Firavun, Kârun’a kalmayan fâni âlemde,
Mûnis ol! Her tebessüm bir sadaka bedeli…
Hüsn-i edâ iman cevherinin hoş sadâsı,
Hocam yeni şiierler bekliyoruz siz de benim gibi arasıra yazıyorsunuz. Lütfen eser bekliyoruz
saygılarımla