Şahin Karataş Şiirleri - Şair Şahin Karataş

Mescid imârı değil, bir gönlü tamir elzemdir,
Sanki mahzun gönle, Kâbe’de sunulan Zemzemdir,
Sakın yıkma bir gönül! nazargâh-ı İlâhi’dir,
Sence âcizdir ammâ! Hak katında muhteremdir! ..

Yitik bir gönlü arayıp, bulagör virânede,

Aşkın ile çağlar cümle bedenim
Hasretinle yanar gönül meskenim
İhramı giymişim, hazır kefenim
Fedâ olsun canım Kâbe yoluna.

Hak nasib eylese dâvetin alsam

Temiz berrak havası,
Bereketli ovası,
Şirin, serin yaylası,
Hayat verir doğamız…

Yamaçlar binbir çiçek,

Nazar kıldım yalan dünyaya,
Aldanır gönül akar gider.
Sırçalı köşk, pula, paraya,
Uslanmaz gönül, koşar gider…

Düşmüşsün dünya girdâbına,

Bu şanlı göreve erişti yaşın,
Ağrı Dağı gibi yücedir başın,
Cephede bekliyor tertip kardaşın,
Haydi güle güle canım askerim…

Kınalarız duâlarla elini,

Güzel insanda en büyük meziyet,
Onunla son bulur âlemde şiddet,
Kaybolunca öfke, gelir metânet,
Sabır gibi haslet bulunmaz aslâ! ..

İllet, gıllet, zillet büyük imtihan,

Sırtında kaftanı beyaz kadife
Tahtına oturmuş yapar lâtife
Bilmez seyr-i sülûk, çile, erbaîn
Yazdırır bir icâzet, olur halîfe (!) …

06.02.2012

Hep elinde insanın asırlardır,
Sihirli bir metal midir anahtar?
Açar kapıyı şifreyle çilingir
İşte o an olmaktayız bahtiyar.

Ayrılmaz birbirinden kilit – anahtar,

Sekiz aydır bekledik,
Bugünü iple çektik,
Eğitim toprağına,
Sevgiyle saygı ektik…

Mutluyuz günümüzde,

Akar sebil çeşmeden serin suyu,
Ruhlara huzur veren ezânı var.
Selçuklu’dan Osmanlı’ya yolcusu,
Büyük medeniyetler nişânı var…

Köroğlu’nun Bolu Beyi kavgası,