Pazarlıksız
Ve hazırlıksız yaşarken
Kendimizi yol ayrımlarında buluyoruz.
Çarpıp düşüyoruz,
Kanatlanıp uçuyoruz.
Hay senin çekicini,
Çekiç tutan elini,
Çekiç tutuşturan işverenini,
Hay sana izin veren belediye yetkilisini,
Eğer yasaksa,
Geçti ömrüm boş işlerle,
Doluları göremeden.
Ayar görmemiş düşlerle,
Gerçeğe döndüremeden.
*
Bazen kördüm, bazen şaşı,
Ömrümüzü hava cıva,
Eylemişiz gitmiş işte.
Duyduğumuz her türküyü,
Söylemişiz gitmiş işte.
*
Takılmışız her oyuna,
Türlü türlü özürlerle yaşıyoruz her birimiz.
El, ayak, göz, kulak bunlar, fiziksel özürlerimiz.
Kötüsünü diyeyim mi, kalpsizlik ve sevgisizlik,
Görünenlerden de kötü, görünmez özürlerimiz.
*
Sanmayın insafsız patrondan da büyük özürünüz.
Onlar
Yapmaya alışmış insanlardır ki,
Durmazlar,
Yorulmazlar,
Kızmazlar.
Önüne bakarak yürüme yolcu,
Kaldır da başını, etrafına bak.
Gözlerin ne kadar uzağı görse,
Ufkun da o kadar geniş olacak.
*
Sen karar verirsin bakıp görmeye,
Takılır gideriz
Kırmızılara
Karalara
Ya da kırmızı ve karalara.
Bilirsiniz işte
Can der, cananı ararım, görenler divane der.
Anlayan bir parça anlar; bilmeyen bilmem ne der.
Yoktur farkı hiç kimseden, kimsenin bakın görün
Herkes bir ışık peşinde; ışıkta pervaneler.
Her gün sabah çarşı pazar açılır.
Her gün yürünen yollardan geçilir.
Evde, işte, sabah çayı içilir.
Binalar, sokaklar yerli yerinde.
Küçük farklılıklar her seferinde.
Bir akrabanız olarak şiirlerinizi büyük hayranlıkla okuyorum.Bravo! :)
ilk yorum benden olsun.ilk 10 puan benden gelsin...
tebrikler usta...
bana da tebrikler :)
ilk pu an benden olsun...tam puan olsun..
tebrikler ustam...
bana da tebrikler :)