Gözlerinde kasım günü
Kasımpatı çiçek açar
Yaprağında sarı ve ak
Renklerinde neşe saçar
Sevilir mi kabir yolu
Allah, kendisinden başkasına muhtaç etmesin...
Boynu bükük gezdirip de acıya taç etmesin...
Dünya deyip zenginliği sevdirip aç etmesin...
Sağlık versin, huzur versin, dostluk versin aşk versin...
Alnı secdesinde aklı heybesinde
Anırsa yeridir, duyduğum ezgidir
"Hu..." dese tekkede tövbe der elbise
Çünkü imanı boş, riyakâr sevgidir
Halkada cemaat döndükçe eziyet
Kiminle paylaşsam ilk önce güzel söz söylüyor, teselli ediyor. Sanki dünyanın kederi bitiyor, mutluluk kader oluyor. İçimden diyorum ki, yaşamak ne güzel, şu dostum iyi ki var… İlk söylediğimde, para istiyorum veririm diyor, ağlıyorum omzuna alıp avutuyor, işinden gücünden ayrılıp yanıma geliyor. Sevdiğini söylüyor, ne kadar içten bana karşı.
Biraz zaman geçiyor, gerçekten para vermesi gerekiyor, yüzünü gözünü ekşitiyor, türlü bahaneler üretiyor. Hatta uzun zaman ortada gözükmüyor, telefon ediyorum cevap vermiyor, yaptığım çağrım hemen meşgule düşüyor. Gel dertleşelim seninle diyorum, cevabı daha da kırıcı oluyor, “Amma sulu gözlüsün, insan bu kadar ağlar mı? İnsan böyle ufacıcık şeyleri dert eder mi söyle? … Gibi eleştiriler yapıyor. Bu saatten sonra izine rastlayabilirsen! O ilk paylaşımlarda gösterdiği içtenlik sanki tarih olmuş, sanki yabancı gibi davranıyor…
Sonra insan ister istemez düşünmeye başlıyor, neden diyorum? Sonra acı gerçeği anlıyorum, ilişkilerde alış verişler olmalıymış. Yani eğer o davranırsa böyle, sende davranmalısın böyle. İlişkilerde karşılıksız bir şeye rastlamak mümkün değilmiş… Bunu anladıktan sonra, artık bir oyun içinde kendimi buluyor, al gülüm ver gülüm misali paylaşımlarla yalnızlığıma çare buluyorum. Sanki onlar olmazsa yaşayamayacakmışım gibi… Etrafımda niceleri var şimdi. O çağırıyor beni ben gidiyorum, ben çağırıyorum o geliyor. İçten bir paylaşım değil benimkisi, alış veriş gibi sanki…
Sanal dostum nasılsın, seninle yine yazışıyorum. Yalnızım. İç sancısı-ah çeken bir haldeyim… Okumak için vaktin olur mu bilmiyorum, uzunca yazdım.
Senin yaşam tarzın bu dünya da başarı ve mutluluk üzerine kurgulu... Senin sorumluluk duyduğun bir tanrın yok, sen o kuralları Şamanizm gibi ölümlü ve geçici bir inanışın içinde arıyorsun. Şu an mutlu olduğunu duyuyorum, ruhunu saran bu yeni heyecanla yaşadığın yeni öğretinin içinde olduğun için mutlusun, biliyorum
.
Sığındığın bu yer olduğu için dışarıda gelişen acılara gözlerini kapatıyor, kulaklarını tıkıyor, Gördüğün günün yaşanan kötülüklerini bu yaşattığın anlayışın içinde geçer diye teselli buluyorsun. Ama hiç biri maalesef de geçmiyor… İçki içenin sabah uyandığı gibi, her zaman başında ağrılar ve değişmeyen bir dışarısı var.
Kazanımız kaynar yirmi dört saat
Bize ol kol kanat at odunu dost
Fakir fukaramız hiç eksik olmaz
Yanımızda doyar kimse aç kalmaz
Cuma geceleri rahmetin yağdığı,
Zikirle Allah'ı anan dilin el ile sütü sağdığı
Apak bir gecedir.
Gece karanlık gibi görünür kimilerine
Ancak öylesi nur yağar görmek isteyene...
Dil ilahi emelde,
Kınalı Mehmetler burada yaşar
Sınıra dayanmış son karakolu
Vatan aşkı nefes, Malazgirt aşar…
Toprağı kayası duadır yolu!
Yağmur sis fırsat bilip hainler
Altından kaynak suyu akan cılız derenin
Kuru köprüsü işte aşklara tanık olmuş
Akan çeşmesi deva bulmuş derde çarenin
Güğümlerinde suyu şükrüne kanık olmuş
Harman yeri sorgusuz toplamış kimler varsa
Hayırlıdır bin aydan
Zikrettikçe güldeste
Ulaşan alır paydan
Zikrettikçe güldeste
Kur’an inmiş o gece
Yıl sevgisizliğin alışkanlık haline gelmediği,
Ulusu,doğayı sevmenin suç sayılmadığı,insanların
Birbirlerini ötekileştirmediği yıl olsun
Yıl alın terinin değer gördüğü yıl olsun
Yeni yılımız ve gelecek yıllarımız AYDINLIK olsun….or/er
O Bir Seven O Bir Gönül Dostu
Bütün Dostlar Güzel Hatıralar Hatırlatsın
Beni Size Sizi Bana Ölürsek Bir Fatiha
Ölmez İsek Hepimiz Hepimize Ebedi Hatıra
SAFET KURAMAZ'ın şiirlerini zevkle takip ediyorum. İyi bir şiir birikimi olduğu kanısındayım. yeni şiirlerini ve çıkaracağı çıkarması gerektiğini düşündüğüm şiir kitabını merakla bekliyorum. KENDİSİNE BAŞARILAR DİLERİM