Belki imkansız ama benim için desem
Kalbinden taşlar sökülse bile her gece
Bulutlardan bardaktan boşanırcasına yağan yağmur gibi
Sende sussan,konuşmasak bu gece
Ve şöminede yanan ateşin harı anlatsa derdini
Biz aşka gözleri gülmeyen bahtsız şairlere;şiirlerini...
Öyle kırgınım ki şu an hayata
Kaşlarımın üstündeki çukurlara turnalar yuva yapmış
Parmaklarım buz kesmiş kalbim cayır cayır yanıyor
Ağlayamayacak kadar yorgunum üstelik
Korkuyorum sesimi çıkarmaktan
Kendimi azarlamaktan.
Ellerimi unuttum, parmaklarımı çizdim
Gözlerimi bağladım.
Her şeyi kaybetmişçesine
Yine yeniden doğmuşçasına
Ölmüş ve diriliyormuşçasına
Başka bir hayata uyanıyormuşçasına,
Ağır ağır gidiyorum
Kalbinden değil kalbimden
Zaten ben
Hiç sev-e-medim ki seni
Nasıl sevilir bir insan şiirim
Söyle bana
Gün gelir,
Gözyaşlarım göklerden gözlerine
Bir yıldız gibi kayar
Umutlarım gibi dökülür.
Ve sen,
Kalbine batan bir diken için her ağladığında
Hastalıklı bir duygu gibi
Seni sevmeye çalışmak.
Her gözlerime baktığında
Kulağıma fısıldanan şiirlerimi
Yok saymaya çalışmak;
Bulutlar ağlardı
Ben silerdim gözyaşları kurumadan,
Onlar düştükleri yeri unutsa dahi.
Günler geceler akardı
Ben sayardım saatler dolmadan,
Akrep yelkovandan kaçtığını unutsa dahi.
Ne zaman gözlerini düşlesem
Kararıyor umutlarım tek seferde
Halbuki gözlerin derin, umutlarım uçuk
Neler kaybedeceğim daha , sensizlikte, buçuk buçuk
Bir şair nasıl ölürse,öyle öldü bu şiir de
Acısı harflerin arasına saklanmış gibi.
Davası
Yalnızca yağmur yağdığında ortaya çıkan şemsiyeler gibi,
Açıldı.
Ve yağmurdan kaçanların kapattığı pencereler gibi,
Öleceğimi düşünüyorum,
Öldürüleceğimi.
Onlar yüzünden assam bile saatleri tavana
Üzülürler mi diye soruyorum
Soruyorum kendime
Saatlere asılan vakitleri sayıyorum.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!