İnsan içinde zengin yoktur,
Sadece alacağını çok iyi bilen
Vereceğini devamlı unutan vardır.
Hayat saçın, sakalın hep ağartmış
Gelecek korkusu soldurmuş seni
Yüreğini kör bir sevda dağlamış
Gülün dikenleri bezdirmiş seni.
Onca yükü almışsın omuzuna
Beden ülkeme esen zalim rüzgar
Yüz parçaya ayırdı vücudumu
Her azamda başka başka kalp atar
Sinir sinir kesti, vurdu boynumu.
Dağlarda hüzün, yollarda kir, çamur
Nehirler kadar çağlasın yüreğin
Kederden uzak, dualı ellerin
Gözlerinde sevdalı her beldenin
Güzelliğiyle yaşar, dönersin bir gün.
Bolu dağı kadar serin gönlünde
Has sevgiler ekerdik tarlamıza
İmece can verirdi paramıza
Mal kavgası girince aramıza
Akraba idik akrep olduk şimdi.
Büyük ümit taşırdı karlı dağlar
Diğergamlığı yitirdiğim an
Gurbet yüreğimi sızlattığı zaman
Geç de olsa anladım
Bu ecnebi memlekete alıştığımı.
Ortada kutsal olan bir şeyler var
Bu takım tutma işine benzemez
İçimizde zor yılların kiri var
Kardeşlikten başkası temizlemez.
Bizim eskiden kalma sevdamız var
Başkaları günah işliyor diye
Kendisi de asla günah işlemez
Ağaç dibine düşen her meyveye
Sahipsiz diyerek, hemen dişlemez.
Önce kendisi yapar, sonra söyler
Canın kızmış yine, bana derinden
Resmimi de yırtmışsın sinirinden
Yaşlar boşanmış kara gözlerinden
Üzülme! Kopsun iceldiği yerden.
Bilirim dönüşü yok bu seferin
Her içten konuşanı doğru sanma
Avcı olmak; iyi atmaya bakar
Her gördüğüne gönlünü bağlama
İçi bileni, dışı seni yakar.
Kimsenin hatasını yüze vurma




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!