Cemre gibi düşeceksin toprağa
Gülsüz diken gibi yaşamak niye?
Boyca erişemezsin mor dağlara
Böbürlenerek yürümek te niye?
Beden mülkünü sorumsuz kullandın
Şu karlı dağlarda nice yollar var
Çiğdem dokusunda hasretler yanar
Kainat her daim Allahı anar
Gönül gözün ile bakış ne zaman.
Sabırla yürür kurtuluş erleri
Hayallerin en nadide yerinde
Gönüller bağlanır, sular durulur
Gözler buğulanır neşe renginde
Kalpten kalbe hoş köprüler kurulur.
Dağların kuzeye bakan yönünde
Paylaşmayı seven
Bir milletiz!
Ne güzeldir paylaşmak
Aynı paydada
Dertlerimizi aşmak
Paylaşmayana şaşmak
Vermişiz bir söz Allah bize vekil
Sözde durmamak senin işin değil.
Eğil günde beş vakit içten eğil
Kulluktan kaçmak senin işin değil.
Ebedi ufuklara davet eden
Teknoloji bir bıçağa benzer
Hem çok keskindir
Hem de çok soğuk…
Eğer doğru kullanılırsa
Kesilmesi en zor olan şeyleri
Her yuvada
Doğar, gelişir
Kanatlanır bir kuş
Bütün endamını
Yansıtır aynalara
Bir veda boyası
Esmeye hazır bir rüzgar gibi
Sağın solun belli olmaz senin
Aslın toprak, inadın taş gibi
Dağları titretir, kapılara çıkan ellerin.
Elemler son bulur sularında
Omuzların düşmüş
Kınalı ellerin üşümüş
Gözlerinde batan soğuk güneşin
En derin izlerinde
Vurulmuş pak ümitlerin
Mavi dalgaların soğuk nefesinde
Kayaların dibinde bir papatya
Neden 'bulutsuzluk özlemi' çeker?
Güneş dağ yamaçlarından batar ya
Yokluğunu rüzgar içime çeker.
Üveyikler baharı selamlarken




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!