Çekmeyince azılı bir eziyet
Çıkmıyor insandan gerçek meziyet
Daim şükredip etmeden şikayet
Tam bir boyun büküş bize yakışır.
Bir ağacın dalına düneyen kuşlar
Cemre gibi beynime düştüğün an
Başladı içimde kutlu heyecan
En demli en sıcak gözyaşlarımdan
Akarak, bu sana ilk gelişimdi.
Hilkatte ve fıtratta en güzel insan
Cevherleri nurdur, yemez, içmezler
İçleri tertemiz günah işlemezler
Boyun büküp Allah’ı zikrederler
İbadette güçlük bilmez melekler.
Nefsani özellikleri hiç yoktur
Karlı dağların ardında umutlar
İçimin hüznüdür siyah bulutlar
Neden sararır gönülde ufuklar?
Sen bilirsin, biz ne bilek evladım.
Dertsiz başın yıldızlara özenir
Virane kalmış şu beldenin dağları
Yalnızlığı ciğerlerine çekerken
Sen çok küçüktün oğul!
Yaprakların nasıl can verdiğini
Biz dinlerken matemli türkülerden
Sen çok küçüktün oğul!
Uzaktan görenler senin yüzünü
Sert tabiatlı, sinirli zanneder
Sır denizinde barınan özünü
Sana yaklaşanlar ancak farkeder.
Varlığın,yokluğun bilinmez evde
Bir an çevreci olduk inadına
Ağaçları gönülden severiz biz
Bir kaç ağacı kurtarma adına
Tüm ormanı ateşe veririz biz.
Dev dalgalar kıyılara vururken
Suyun rengi gözlerinde öz mavi
Gülüşlerin hem gerçek hem de kavi
Dilin kalbimi kırdığında dahi
Senden kopamadığımı bil yeter!
Ruhunu deli sulara verişin
Bir gün daha bitti, akşam oluyor
Kuşlar ahenkle yuvaya dönüyor
Farketmeden, dünya nasıl dönüyor?
Ömrümden bir gün gitti, son geliyor.
Hayal içinde hayal yaşar gibi
Böğürtlenlerle kaplı
Bir erik bahçesinin
Patika inişlerinde
Dünya çemberini önüne katmış
Neşeyle kovalayan bir çocuğun
Heyecanlı koşmalarında
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!