Güneş kızılca öperken dağları
Sıcak bir rüzgar sarar yamaçları
Bahar tonunda akan tüm suları
İnsanca sevmek, haddini bilmektir.
Ormanın yeşili, havanın nemi
Yalın kılıç girme, aşkın közüne
Özüne dön, deli gönül özüne!
Güvenilmez muhannetin sözüne
Özüne dön, deli gönül özüne!
Kahrettin, işler ters gidiyor diye
Kurşun kadar ağır gece biterken
Yalnızlık dağ gibi düşer üstüme
Gerçekler yalanı herdem silerken
Gariplik kan gibi girer özüme.
Gün doğarken boz hayaller bulanır
Bak çocuğum;
Dişlerine iyi bak
Devamlı fırçala
Dişlerin kuvvetli olsun
Çünkü; dişi zayıf olanı
Dişi kuvvetli olan
Yağmuru dinmeyen su ülkesinde
Ar damarı çatlamış bir adam var
Her taraf yeşil bahar beldesinde
Ne dediğini bilmez bir adam var.
Gözleri dönmüş, kalbi katılaşmış
Kayadibi yıldız serinliğinde
Hayallerim kurşunlandı o akşam.
Ay batarken umman derinliğinde
Mehtap sarıya bulandı o akşam.
Yağmurlar beklerdim gök gürültülü
İhtiyacım varsa herkes dostumdur
İhtiyacım yoksa hiç kimsem yoktur.
Aleyhine hep güvenme zamana
Yarın hiç deme, yarın senin değil
Kazandığın her mal kalır dünyada
Benim deme, hiçbir şey senin değil.
Aldanma, böyle nefes aldığına!
Gönül yurdumun topraklarında
Sensizlik bir devlettir
Bir imparatorluktur...
Sarar içimi bir gece gibi.
Çıkamam bir lahza
Hasret kalırım
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!