Dilime gecekondular
Elime ise şartlı refleks
Gözümde tüter kahve
Hele ninelerimizin sohbeti
Biraz sonra öleceğini bilsem
Simit yiyen şu yaşlı kadın olurdum
Biraz sonra öleceğini bilsem
Galata köprüsünde balık tutan adam olurdum
Yolun kenarından yürüyen yaya olurdum
Beynim kırıştı yüzüme
Rakam bir kontür daha attı
Ara sıra hatırlarım
Geri sayımın durmadığını
Yoksa uykumda hep küçüğüm.
Bir sığınak gibi rüyalar
Masaya devrilen çınar
Yeniden yeryüzüne döndü
Bir sabah tüm yenilgisi heybesinde
Akan nehirlerin içine daldı
Suyun eşkali yerleşti heybesine
Ben, bekleyiş devrinden bir nadan
Ne dağlar eritti göz bebeklerimiz
Parlak ışığa bakışımız kısıkken
Ve ellerimizin balçığı tazecik
O ruh, o tat eksilmedi nefesden
Vahlar yürüdü kalbur deliklerine
Tüm farklılık inancı
Ve özel olduğum
Dev bir dağ gibi,
Bir tabu gibi,
Çok sesli felaket gibi
Yıkılıyor
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!