Ne seninle gönül eğlendirecek kadar
Zayıf bir kişiliğe sahibim
Nede seni aldatacak kadar şerefsiz…
Seni düşünmeyecek kadar da aptal…
Gözlerini görmeyecek kadar kör
Sesini de duyamayacak kadar
Bir beddua fısıldısını duyarım kulaklarımda
Birde yaşama hevesini çoktandır yitirmiş
Kendi ansızın bilip bilmeden her tehlikeye atmış
Kendini fayda etmez bir kuru sevgiye adamış
Bir seveni düşünüyorum. Gerçek bir seveni.
Sana olan aşkımı haykırmak istiyorum
Dağlara… Taşlara… Kuşlara…
Aşkımızı yazsınlar sayfalara
Yokluğundan gayrı
Bana vız gelir her şey anlasana
Gönlüm seninle
Aklım, fikrim
Hep seninle
Vazgeçemem,
Sensiz edemem.
Bu gece kendimi yağmurlara verdim beni bırakıp gittiğin için
Bıraktığın her şeyi yıkıp yakmayı ne kadar çok istedim
Ama yapamadım, sensizliğe kıyamadım
Anılarını, seni ve sende kalan her şeyi…
Birde yıldızlar bu derin yaramı açıyordu.
Odasına girdim yalnızdı…
O, masaya çökmüş ağlıyordu.
Saate baktım çok geçti
Ve hala uyumamıştı.
Belliydi. Canını sıkan bir şeyler vardı
Bilmediğim…
Ben görünüp de anlatılamayan bir garip aşığım.
Her zaman aşka mahkum düşen bir dertli aşığım.
Ürkek yüreğinde büyük umutları olan bir deli aşığım.
Ben her zaman sensizliğe ağlayan bir garip aşığım.
Ben anlatmak istenip de anlatılamayan
Yaşamaya mahkum umutlarına yenik
Bir Erbil akşamı işte
Evet, yine isyanlardayım
Kavrulmuş bir aşk var
Evet, ziyan olmuş
Bir direniş var hüsrana yakın
Evet, seni sensiz yaşıyor diye
Bu gece seni gördüm
Asırlardır görmemişim gibi seni
Geçip karşıma oturdun
Uzun uzun baktım sana
Yıllardır görmemişim gibi seni
Doya doya baktım
Bu son sözlerini kaleme alırken
Hiç mi titremedi ellerin senin
Seni yaratan Zat; merhamet nedir öğretmedi?
Unut beni git diyorsun…
Sorma bir daha beni; unut beni git diyorsun
Ben senin olamam artık; unut beni git diyorsun
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!