Kendimden bana dogru, bir yol var biliyorum
Zahirin aynasından,batını izliyorum
Rukiye Küçük
Ne kurşunlar geçti, yanık bağrımdan
Uyuyamaz oldum, gönül ağrımdan
Merhamet ummadım, haktan gayrıdan
Bahtımı tersine, döndür be mirim
Satmadım sevdayı, geçtim de candan
İçebilseydim eğer,devirmez miydim bir büyük
Taşınmaz oldu Hayyam, bunca ızdırap bunca yük
Takmışsan aşkın boynuna, ayrılık ilmeğini
Ve bekliyorsan!
İpi ha çektin, ha çekeceksin kararsızlığında
Neyi değiştirir ki?
Yorgun umudumun
Uyan, ey mahpeykerim uyan
Gerdanından öpüyor gözbebeklerim, tan ağarmadan
Uyan
Vuslatın harında dem tutuyor zaman, Çamlıca sırtlarından
Mevsimler geçiyor, baharlar girmiyordu, ar/alık kapılardan
Ocakta biraz kül, biraz duman
İnanma duyduğuna ki gördüklerin de yalan
Cümleler bıçaksırtı, her sükut bir mavzer
Kabirden ses geliyor, yok gidenlerden haber
Alacakaranlıktan, güneş doğana kadar
Bir kibrit alevinde yandı bir anda, o bütün hasretim
Sele bıraktım şafak vakti, hezeyan yanlarımı
Kaç kahır biriktirdim, kaç lâ elzem sancı
Ben anlatamam ki zaten, duyma yabancı
Bilemezsin kaç Yusuf öldürdüm içimde bağıra bağıra
Hiç bilmediğim bir şehir oluyorsun bazen
Bazen doğup,büyüdüğüm çilekeş ülkem
Tenha bir mahalden geçer gibi
Ürküyorum gözlerinden
Gözlerin bin bir sual gözlerin tek bir cevap
İyiyim diyorsun ya,ne büyük bir handikap
Yâd ellerde haramidir akşamlar
Yağmalanır düşlerim
Katığı yok aşımın
Yolumun yoldaşı yok
Ne vakit tamamlansa bir yanım
Olanca haşmetiyle nükseder yarım kalmışlığım
Güneşin saçları kızıla boyanırken
Gün, akşamı kucaklardı o deniz ülkesinde
Yokluğunun kolları dört bir yanımda
Sarmaş dolaş dans ederdik, gece boyunca
Öyle melundu gece
kalemini çok sevdim benim kelamıma cok yakın
kelimeleri sanki secerek kullanıyor
sanki önceden yerlerini belirliyor gibi
tek kelime ile kendimi okudum sanki... teşekkürler