Eteğinden serme sefil,
Öpecek mi sandın beni?
Sevdim diye seni gafil,
Tapacak mı sandın beni?
Sökülse de ciğerlerim,
Sürmeli gözlerin sinem pareler,
Ne yaman haldeyim gör beni Sunam.
Göz göz olmuş içerimde yareler,
Sevdan bin bir derde kor beni Sunam.
Bir yerlerden patlamamı beklersin,
Umut vermez derdime dert eklersin,
Sen de seviyorsun amma saklarsın,
Umut ver de sevdiğimi söyleyim.
Karşılıklı oturalım diz dize,
Doğup büyüdüğüm nazlı köyümün,
Eskiden derdine ağları vardı,
Darmadağın olmuş köklü soyumun,
Birbirine muğnis kâğları vardı.
Kışları çetindi kar bora tipi,
Kadir Mevlâ’m nasip eyle,
Gönüllere er olayım.
“Yunus” gibi sevip böyle,
İnsanlığa yar olayım.
Bu duyguyu alma benden,
Avutmuyor artık kuru hayaller
Dar geliyor bana sensiz bu eller,
Açmıyor gönlümde o eski güller,
Yaşamak mı ki bu sen olmayınca?
Reva mıydı bana verdiğin zeval,
Alışmıştım her edana nazına,
Gönül kanatlanıp uçmuyor sensiz.
Dört beş gündür hasretim ay yüzüne,
Yıl oldu günlerim geçmiyor sensiz.
Bu ulvi sevdamı ne bilsin eller,
İç geçirip dalışımda,
Duygularla doluşumda,
Ben her nefes alışımda,
Sensizliği yaşıyorum.
Ne zaman mehtaba çıksam
Her nefes içimde taşırım seni,
Bu deli divane kulda sen varsın.
Derinden derine yaşarım seni,
Bendeki her türlü halde sen varsın.
Bir garip aşığım çağladım, coştum,
Gündüz hayallerim gece düşlerim,
Bir aşkından bir de senden ibaret.
Yürek yangınlarım bu gözyaşlarım,
Bir aşkından bir de senden ibaret.
Halime “divane” dese de herkes,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!