Gönül aşk iline uğrama sakın,
Kaf dağından aşar yolun mu kaldı.
Hakkın sevilmek de sevmek de lâkin,
Senin yar sevecek halın mı kaldı.
Çekilip kabına gir usul usul,
Gidenler dönmüyor bu meçhul yoldan,
Boş yere peşimden bakıp ağlama.
Yazan böyle yazmış ne gelir elden,
Başımda gözyaşı döküp ağlama.
Yasımı sen değil sensizlik tutsun,
Bıldır bu zamanlar, dadandı bağa,
Her bi’şeyi yedi, yuttu kör kösnü…
Ben bi’ırgat oldum, o da bi’ağa,
Sanki beni, azap tuttu, kör kösnü…
Gumpirleri çekti, çekti götürdü,
Hem kabıma, hem sılama sığmadım,
Gurbet elde yatar etti, aşk beni.
Ömür boyu, kula hiç baş eğmedim,
Canana can atar etti aşk beni.
Gölge gibi, peşisıra dönerim,
Devlet malın boğazına
Sokanları unutmadık.
“Yağ” misali su yüzüne
Çıkanları unutmadık.
Âşık KURTOĞLU
İnsanın ameli niyetten çıkar.
Şer bela mayası fenadan olur.
Gelin anasının sütüne çeker,
Kızın asaleti anadan olur.
Şöyle dursun bebem karım,
Sensin zira tek göz ağrım,
Kendim ayrı senle canım,
Et tırnaktan geçmez ANAM.
“Delim” der de ayırırsın,
Âşık KURTOĞLU
Ben ''ayak aç''diyom o kısılıyor,
Kalık kızlar gibi naza bak naza.
Sazı kucağında pek kasılıyor,
Essah âşık gibi poza bak poza.
Tektir amma azda çokta gördüğüm,
Gel de sen sez öyle sezmek kolaysa.
Bakışların içerimde kör düğüm,
Gel de sen çöz öyle çözmek kolaysa.
Bozlak gibi içli yanık ezgisin,
Nelere gebedir geleceğimiz,
Belli mi yarın ne olacağımız,
Nerede ne zaman öleceğimiz?
Şeytan’a aldanıp “ben oldum.” deme.
Gönülüne bugünün hoş gelir belki,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!