Bağrıma basmıştım kuş oldun uçtun,
Sırrımı vermiştim ellere açtın,
Yoluna baş koydum çiğneyip geçtin
Kapına kilitler takıla hayın.
Günlerin benden gördüğün olsun.
Görmeseydim seni keşke,
Öyle düştüm ki ben aşka,
Yüreğimde senden başka,
Yâre mi var kara gözlüm.
Zülüfüne ak gerdana,
Lisanın çok hangisini sayayım,
Dil içinde dilin var kara toprak.
Sana kan mı ten mi can mı diyeyim?
Seni tarif etmek zor kara toprak.
Ezelden ebede bitmez davasın,
Kahpe felek yollarımı bağladın,
Nedendir garezin bilemez oldum.
Hasret ateşiyle sinem dağladın,
Derdime dermanı bulamaz oldum.
Bağlarsa yaramı o yâr bağlasın.
Emaneti baki sanan sefiller,
Olanların olmayana borcu var.
Ey âlim geçinen softa cahiller,
Bilenlerin bilmeyene borcu var.
Kimi düşe dursun gönül kışına,
Kulaklarımdaki sesinden,
Gözlerinin etkisinden,
Bu sevdanın pençesinden,
Öldür beni kurtulayım.
Bitir artık bu oyunu,
İlmek ilmek düğüm düğüm,
“Ağ” misali ördün beni.
Ne ölüyüm ne de sağım,
Yüreğimden vurdun beni.
Kimselere açamadım,
Bana savruk diyen ey gafil kişi,
Nedir dört kitabın ortak görüşü,
Gönüller kazanmak bir gönül işi,
Hamd olsun ki o gönül de bizde var
Fakirlik ödüldür zenginlik bir yük,
Bilmem bu kaçıncı mektubum sana,
Yazmaya varmıyor ellerim Nurten.
Bir parça vefayı çok gördün bana,
Yetmedi döktüğüm dillerim Nurten.
İşvenden edandan nazından bıktım,
Şu bendeki sevdan beni bitirir,
Gözyaşımı Ummanlara yetirir,
Çaresi yok mezara dek götürür,
Umutsuz bir aşk bu bilirim Ayşe’m.
KURTOĞLU’M kahırla hasretle sargın,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!