Gökyüzüne açılan üvey camlara inat
Ağlıyor rüzgar penceremin önünde.
Bir şişe şarap kadar masum duruyor yalnızlık.
Dilenciler gibi aynı şeyleri söylüyorum durmadan.
Azıcık okşansa başım ağlayacağım.
Bu cumartesi ve pazarlar olmasa
Bahar gelmiş dağa taşa
sen ister gel ister gelme
benim sevgim bize yeter
sen ister sev ister sevme
elbet bu da gelir geçer
her nereye koyduyduysam
sana tutuştu yüreğim
aklım gönlüme terazi
sevgim hep ağır geldi.
benim ilacım sensin
Saatim yok
Gece uzun
Hava soğuk uykusuzum
Ne yemek ne de içmek
Üç gündür çok mutsuzum
Vakit tende
Sen yürü geç
Ayağının tozuna
Yüzümü süreyim
Sen salın
Dal söğüt
Ben yolunu gözleyeyim
Yer gök olmuş yıldız yıldız
Ey vicdansız yarin yalnız
Bu gece de mi sensiz
Geçmeyecek geçmeyecek
Bir sen varsın bir hayalin
Gözünü kırparda ardın dönersen
Sözüne yalan katıp eklersen
Ettiğin yemini Allah affeder dersen
Sevdiğini düşmanına versinler
Senin olmayana avcun açarsan
Yalan yarim dünya(n) yalan
Aldanıp da kanan yanar
Uzaktan güzel görünür
Gel geri dön, kalan da Kar
Gel geri dön yanına kar
Gözlerinden anladım
Bu aşkın bittiğini
Benimde senin gibi
Gitmem gerektiğini
Sözlerin yüreğinin
189 dan neden 20 küsüre düstü
189 şiir den neden 20 küsüre düstü
Merhaba
Neden şiirlerinizin sayısı azaldı acaba