Derdim büyük, ağla gözlerim
Dostum yok, adressiz sözlerim
Hiç kimse duymuyor, lâl dilim
Gel gör ki taş oldu yüreğim.
Şimdi ben gönlüme ne derim
Ne olur bana unut deme
Aşkın tarihini gizleme
Sensin benim inci tanem
Sensiz aşkı hayal edemem
Ne olur bana sorma deme
Çocuklar gibi ağladım arkanda
Gözyaşlarımı silmeni bekledim
Çok umut bağladım verdiğin söze
Alçak olduğunu nerden bilirdim.
Aşkımızı anlattım eşe dosta
Artık yeni baştan başlayamayız
Onca hakareti yutkunamayız
Açılan yarayı kapatamayız
Boşuna tüm hevesin arkadaşım!
Dillerdeki selâmı alamayız
Kimliğine sahip çıkmayan Bulgaristan Türküne
İnsan nedir, adı olmayınca
Başkalarından farklanmayınca
Kendi öz adından vazgeçenler
Kendi benliğinden vazgeçerler.
Hava ne kadar da iyimser bugün
Yakıp yıkmıyor hayallerimi
Fırtına öncesi sessizlik gibi
İçimde huzur yelleri estirdi.
Hiç kimseyi suçlamadan, kırmadan
Ben köyümün havasını özleyen
Kopuk’un Çeşmesi'nde bir yolcuyum
Rüyalarda dağlarında gezinen
Yaban gülü arayan bir sofuyum.
Ben Kazlar’ın eteğine saklanan
Ben bir damlayım sevda gözünde
Düşmek isteyip de düşemediğim
Ben bir dervişim hak penceresinde
Girmek isteyip de giremediğim.
Ben bir gamzeyim çocuk yanağında
Sen olmalıydın benim ilk sevdiğim
İlk göz ağrımsın dediğim yine sen
Kalbimin ilk çırpınışı yiğidim
Sen olmalıydın her şeyin ilki sen
Sen olmalıydın tertemiz hayalim
Baharlar geldi bir kez kışlarıma
Cesur kardelenler karı eritti
Umut fırtınası koptu dünyamda
Dertler, kederler korkarak terketti.
Gözlerin değdi bir kez gözlerime
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!