Ah Türkiyem,
“Şırnak’ta Üç Asker Şehit Oldu” haberi
Alevlenen bir ateş gibi düştü kalbime
İçimde büyüyen barış ümidini kesti
Ve bir kez daha lanet ettim kanlı teröre
Gel, gözlerim buğu almış, görmüyor
Ellerim tir tir titremiş, üşüyor
Ayaklarım çakılmış, yürümüyor
Dünya devinim içinde dönmüyor
Gel, saçlarım ak ak olmuş, düşüyor
Hani nerde bilmem en sevdiklerim
Etimde, tırnakta ten bildiklerim
Canıma bir parça eklediklerim
Şimdi el oldular, yazıklar olsun!
Hani nerde bilmem eski dostlarım
Dün gece seni oracıkta bekledim
Hani eskiden ”bizim yerimiz” derdik
Hani gözyaşları içinde gülerdik
Ve olur olmaz şeye kafa vermezdik.
Hani dünyamızı aydınlık görürdük
Bıraktığın yerde gelinliğimle
Gelinceye kadar bekleyeceğim
Yeni evlenenler girsin gerdeğe
Ben peykemizde geceleyeceğim.
Mor menekşemi koklayıp odamda
Gecenin sessizliği alabildiğince
Gözlerin çakıldı mıh gibi yüreğime
Nefesin burnumda buram buram sinsice
Ellerin işledi güneş gibi gönlüme.
Bizim şarkı çaldı radyo istasyonunda
Koptu sazın en ince teli
Sızladı türküm, uçtu ezgim
Dağları deldi yağmur seli
Ağladı bulut, yok Meleğim.
Gözlerim taş, dillerim kaya
Saçını okşayan rüzgar selinden
Güvercinlere selam verişinden
Çiçekleri koklayıp sevişinden
Kıskanırım seni cümle alemden.
Gözlerine ilişen güzellerden
Ne yaşın yaşıma, ne başın başıma
Beraber olamayız, ne yapsak boşuna
Göz göze geldiğimiz unutulmaz anda
Birbirimizin olduk kalbimizden yana
Ne dilin dilime, ne örfün örfüme
Ben çok eski devirlerde doğmuşum
Saf ve temiz insanlar dünyasında
Büyüdükçe benliğimi bozmuşum
İnsanlık arayışı esnasında.
Küçük yaşta bedenimi yormuşum
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!