Bizim oralarda bahar tez gelir
Kuşlar erkenden tellere dizilir
Ağaçlar çiçek çiçek öbeklenir
Menekşe burcu burcu koku verir.
Bizim oralarda dağlar yüksektir
İki bin on yılında bir iftar yemeği
Tamamen değiştirdi gülmez kaderimi
Yeni Kırcaali Müftüsü tam karşımda
İyi ki Kuran Kursu Hocası sordum ona
Sonra hoca eşlerini buldum yanımda
Gözlerin dalmış uzak ufuklara
Gözyaşların dökülüp süzülüyor
Kalbin alışmış aşk yaralarına
Bilmem neden acı acı sızlıyor
Sevgin çıkarılmış darağacına
Hiç yalnız gecede güneş doğar mı
Pırıl pırıl ışıldar nur saçar mı
Buz kesilen kalbi sıcak tutar mı
Söyleme, bitmesin bu tatlı rüya
Ömür boyu sürsün en güzel sevda!
Benim hiç oyuncaklarım olmadı
Öyle en pahalılarından yani
Süslü püslü elbiseler giymedim
Çok özel günlerimden gayri
Benim lüks arabalarım olmadı
Sanma ki, yolumdan döndürür beni
Sahte ilahlar, devrilmiş putlar
İslam’ın nuru güçlendirir beni
Her gün dirilse de firavunlar
Sanma ki, müminler perişan olur
Ah, babam
Keşke herkes senin gibi insan olsaydı
Haksız yere yüreğimi acıtmasaydı
Kalbini kırsam da kalbimi kırmasaydı
Dost gibi görünüp kuyumu kazmasaydı
Sensizliğin ötesindeyim
Kalbim buz tuttu
Boğulmuyor hıçkırıkla
İsyan sesleri
Bulandırmıyor midemi
Çocuk gülüşleri
Kalbim yokluğunun yangınında kavruluyor
Sanki bütün acılar anlamını yitirdi.
İçimde bir ses “Sabret, dünya imtihan” diyor
Çok yorgunum, yaşama gücüm tükendi, anne!
Meğerse hayatta en büyük gücüm senmişsin
Hep okurdum aşkın kör olduğunu
Ben de kör kütük aşık oldum sana
Hiç hesap etmeden hazin sonunu
Koydum seni kalbimin ta ortasına
Seni gittiğin yollarda bekledim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!