Yağmurlar başladı artık
Bugün eylül bir.
Eylül, hazan güzelliğinin başladığı günlerdir.
Hazan, yani sonbahar güzel midir dersiniz?
Biliniz ki şüpheniz çok yersiz.
Bu mevsim herkes için güzel olmayabilir
Hey buradan geçen güzeller,
Aranızda yarim var mı?
Soğuk su içen güzeller,
Aranızda yarim var mı?
Ben görmedim onu çoktan
Nedendir de kömür gözlüm nedendir
Geceleri böyle uyumadığım
Sabahtan akşama durmadan baksam
Kara gözlerine doyamadığım
Boynunu uzatır, sanırsın kuğu
Dabâna’nın üstünden ben Gıjgıj’a çıkarım
Gıjgıj’ın tepesinden döner geri bakarım
Tokat’ımın üstüne bin bir türkü yakarım
Oy Tokadım Tokadım vay Tokadım Tokadım.
Kalenin tepesinden bak meydana meydana
Vay anasını!
Gördün mü Balkanlardan gelen
Soğuk hava dalgasını
Yaptı yine numarasını
Çektirdi bize kışın en hasını
Ayva çiçek açınca
Kelebekler uçunca
O yar benden kaçınca
Bahar gelmiş bana ne
Güller, sümbüller açmış
Gençken başladınız işe
Çalıştınız gündüz gece
TEDAŞ dilinizde hece
Söylediniz, emekliler
Köy, şehirdir demediniz
Yolculuk haberi bana gelende
Haberi vereni döğesim geldi.
Daha arabaya henüz binende
O vefasız dostu göresim geldi.
Boz bulanık akan seller durulmaz
Yine dumanlandı dağların başı
Asıldı çehresi, çatıldı kaşı
Zor geçecek bu yıl buranın kışı
Dostun muhabbeti, sözü olmasa
Yaz gelir yaylada çiçekler açar
Uzun, kara bir katar
Altmış vagonlu kadar
Büyük bir hızla akar
Geçti ömür treni
Nice dağları aştı
Merhaba,
Rüzgarlı Sinop'u Nükleer Sinop'a dönüştürmek isteyenler var. Güzel şiirinizin anlamının sürekli kalması kalması için 'RÜZGARLI SİNOP' tan yana kalın.
Dost selamlarıyla.