Yine efkâr bastı, kalmadı neşem
Gönlümün sultanı gelmedi bugün
Göremedim kara gözlü ceylanı
Sabahtan beridir gülmedim bugün
Acaba yoluna halı mı sersem
İstemem nergisi, gülü, laleyi,
Başıma almışım büyük belayı
Verse de barışmak için dünyayı
Al yanaktan gül dermeden barışmam
Küstürdün sen beni kırdın kalbimi
Güle küsmüş dost bağının bülbülü
Açmaz oldu yaylaların sümbülü
Sanırsın ki Hindistan’ın fülfülü
Tafrasından varılmıyor yanına
Kaşlarını çatmış, yüzünü asmış
Ne zaman benimle olmak istersen
Olupta derdini bölmek istersen
Başını omzuma koymak istersen
Gel, buyur odama kalmak istersen
İster gündüz olsun, isterse gece
Geliyoruz dedikte
Gelemeyiz mi sandın?
Bak işte korkak yunan
Bunda yine aldandın
Geldi Mehmetçik geldi
Bunca zaman hasretini çekerdim,
Gel sevdiğim, geldi vuslat günleri
Gözlerimden kanlı yaşlar dökerdim
Gel sevdiğim, geldi vuslat günleri
Neler gelir yiğitlerin başına
Bilmiyorsun, yanıyorum
İçiyorum, kanmıyorum
Seni benim sanıyorum
Kara gözlüm haberin yok
Yürekten çıkıyor ahım
Mekan küçük, oda dar
Şu sigarada ne var
Hepten sağlığa zarar
Sakın sigara içme
Parası cepten gider
Topçam dağı, şimdi başın kar m’ola
Kar olan yerlerde duman var m’ola
Sılada bizi de anan var m’ola
Gurbet elde geçmez oldu günlerim
Serin eser seher yeli sılada
Bazen bir hayal olur gözlerimde tüten
Bazen bir çiçek olur hülyalarımda biten
Gülden ayırır beni elime batan diken
Sevgiliden deva arar, aşk ızdırabı çeken.
Soruyorum sana neden, fakat neden, neden?
Merhaba,
Rüzgarlı Sinop'u Nükleer Sinop'a dönüştürmek isteyenler var. Güzel şiirinizin anlamının sürekli kalması kalması için 'RÜZGARLI SİNOP' tan yana kalın.
Dost selamlarıyla.