Acının çeyizini işleyen kızlarla mektuplaşacağım
şiiri çalınmış, emeği yetim, aşkı ıssız olan yazmasın
Adını, vadilerin cemresinde
yolunu yitirmiş sulara yazdım
Saçlarına kırağı düşmüş ovalara
Göçmen kuşların konağı ovalara
Rüzgara yazdım bir de...
flütüm ince ve bereketli yüzümle
her akşam yeni bir dansı çalardı
yürürken yaylasında en uzun gün
kahve fallarında fincanlarda
ve bir sessizliğe ekleyip kendini
birden barbar sesime dolardı
Onlar ki aydınlık üzre
ecel toprağına
umut
ektiler. Ay dolandı vay deli gönlüm
Ölüm şaşırdı menzilini
Sen ki ne hüzünler yaşadın bir başına
erisin artık yüreğinde çırpınan tanyeli
ne belaymış deme zındanda kararmak
acı da aynı imbikten çekiliyor, umut da şimdi
ışığı söndür. hadi yanıma uzan
seninle eskiyorum hadi uzan
gün çoğalırken yüzümüzle
bir roman kahramanını yaşıyaraktan
gece ıslak ve su kadar dalgındır
elim sanat' düşer usta
dilim küfre, yüreğim acıya
ölüm hep bana
bana mı düşer usta?
sevda ne yana düşer usta
Güz erken geldi,sen gelmedin
gelecektin,ben sigarayı bırakacaktım
nikotin bantları yerine
yağmuru akıtacaktım damarlarıma
Bir de intiharını ihtiyarlığımın
Gençliğimin geçmiş baharlarını bir de...
Bir yeni yıla daha
eylül geldi
sevgime sevgin geldi
bana, sen geldin.
Güllerle süsledim günleri
Eski karanlık. Sarı toprak. Hey abidin
Yaşlı kubbe. Ağaçlar
- Yılların yüzüme aşıladığı rüzgar
Mübarek su
Amasya'da elmanın alınterini biçen kim
Zonguldak'ta kömürün alınterini biçen kim
Allah rahmet eylesin, keşke daha önce tanısaydım seni. Şiirime çok şey kattın.