Güzel yurdumda kırk bin tane köy olduğunu söylerlerdi benim çocukluğumda.Hala öylemi bilmem saymadım.İşte bu köylerimizin hepsi yeşillik içinde,ahşap evlerden kuruludur.Hoş son dönemlerde bazı köylerimizde beton evler yapılıyor ama bizim köylerimizin özelliği bahçe içinde altında ahır olan ahşap evlerdir.
Bu köylerimizin meşhurları vardır.Hepsi kendisine göre köyleri sömürür.Kimi duygusal yaklaşır, kimi dinsel, kimi korkutur, kimi sevdirir, ama köyümü sömürür. Kimdir bunlar; delisi, çobanı, sırtmacı, hocası, şıhı, ağası.
Benim köyümde de vardı böyle bir deli. Büyüklerimiz neden deli demişler bilmiyorum,sorardık anlatmazlardı nedense. Zaten bize büyüklerimiz hiçbir şey anlatmazlar:
Çiçekler güzeldir
Hoş kokar
Çocuklar güzeldir
Çiçek kokar
Çiçek kokan çocuğa merhaba
Köyümüzde sünnet düğününde yapılan eğlence başka zaman yapılmazdı.Örf adet ve geleneklerimizden, dini görevlerimizden olan sünnetin anlamı büyüktü.Köyümüzde başka eğlenceler de yapılırdı.Yalnız sünnet düğününün özelliği vardı.Herkes kendisinin yeteneğini ortaya dökerdi.Harmandan kalkılır,bağlar bozulur,meyveler toplanır,hele hele kasabamızda kurulan panayırdan alışveriş yapılarak eksikler giderilir ve düğünler başlardı.
Babam, beni de panayıra götürdü bu sene.Annem azıklarımızı torbaya koydu,eşeğin heybesini taktı:
-Çocuğa dikkat et,kaybolmasın.
Mozaktan bir mırık yaptım
Çıktım harman başına
Birde türkü tutturdum
“Aslansın Emne aba
Alcan bana Carak Ali’yi
Dön mırığım dön”
Elimdeki katmeri yiyerek kapıya çıkınca anam seslendi:
-Oğlum hayvanları sula,
-Hee bana ne sen sula
Bayırköy’ü geçip
Taşın burnu görülünce
Bir yerleşim çıkar karşına
Köy desem köy değil
Şehir desem şehir
Özenerek şehir oldu
O olmasaydı
Olmazdım ben
Can veren, yaşam veren
Gece demeden, gündüz demeden
Emziren
Yetiştiren
Medetlili Yaşar Aga
Ava gidecek
Yaptı hazırlığını
Çifte tüfek omuzda
Yaşar Aga kuş yolunda
Bulursa keklik avlayacak
Kimi dikmiş yakasını
Adam avlıyor
Kimi giymiş şapkasını
Hava atıyor.
İnsan mı,aç mı?
Bilemiyorum...
Hani saçlara taç olan
Baharın sıcaklığı
Hani yüreğimi yakan
Sevginin yumuşaklığı.
Kaybolmuş gidiyor
Konuyu RECEP USLU hocamdan dinlediğim için,bıraktığı kederi de biliyorum.
Başınız sağolsun koca usta.
Mukadderat bu,karşı gelinecek,itiraz edilecek mercii yok ki,başvursak.
Şiiriniz zaten gereğini anlatmış.
Bir söz bilirim,sahibini bilmiyorum.
HİÇ KİMSE ÖLMEK İÇİN GENÇ DEĞİL ...
Çok güzeldi RECEP hocam.
Canlı canlı dinleyen birkaç şanslıdan biri olmaktan mutluyum.
Yüreğinize sağlık.