Raziye Aktaş Şiirleri - Şair Raziye Aktaş

Raziye Aktaş

Her ne kadar
aşk maddiyat değildir
dense de
çoğu aşklar
birbirlerine yük olup
geçinemediklerinden bitiyor

Devamını Oku
Raziye Aktaş

Acele de sevmemiştik oysa
ecele gitmekte neyin nesi?

Devamını Oku
Raziye Aktaş

Cephanem kalmadı,
bu aşkta verdiğim savaşta.
Beyaz bir bayrak çekiyorum
Sen de; ‘umut’
Ben diyeyim, ‘barış’

Devamını Oku
Raziye Aktaş

Yeni bir gün bir öncekini eskitir, yenilendiniz sanırsınız
Yeni bir aşk bir öncekini eskitir, unuttunuz sanırsınız
Yeni bir acı bir öncekini eskitir, geçti sanırsınız
Bütün bunlar olurken siz eskirsiniz
Yenilendiniz sanırsınız.

Devamını Oku
Raziye Aktaş

Sen
yerin binlerce kilometre altında çalışan
bir maden işçisinin
yeryüzüne çıkınca aldığı
o ilk nefes gibisin
öyle beklenen

Devamını Oku
Raziye Aktaş

sığındığım her yer adınla anılır oldu
geçince mavi bir dalganın karşısına,
çağırır dalga uzaklardan sesini
..ne vakit geçsem boş bir sokaktan
adın yankılanır sokağın tavanına
..dilime ne vakit öğrettiysem susmayı

Devamını Oku
Raziye Aktaş

Matematik problemi çözmüyoruz burada
2. yoldan gitmene gerek yok

Devamını Oku
Raziye Aktaş

Cana kıymak acizliktir
bu yüzden öldüremiyorum
seni içimde..

Devamını Oku
Raziye Aktaş

İnsan birisini sevdiği zaman, dünyanın onun etrafında döndüğünü sanar ve dünyanın onun etrafında dönmediğini görüp, kendi dünyasına dönene kadar geçen süreci aşk sanar bazen..
Seven çok sever kimi zaman. Ama sevdiği bir gün gider; hayat durmuştur artık seven için.. Sevilen, sevildiğinden emin, rahatındadır.
Sevmek, birlikte geçirilen zamanlar mıdır? Ya da onsuz kaldığınızda alınamayacak sandığınız nefesiniz midir?
Sevgi, aşk hep vardı.. Çağımızda anlamını yitirmiş olsa da, yaşanmaya değer güzel duygular olarak lügatta kendini korumaya çalıştı.. Sonra densizin biri geldi; sevgi budur dedi; gösterdi ve gitti.. Sonra bir diğeri, sevdiğini sandı; sevildiğiyle kaldı.. Herkes, hayatı boyunca doğru insanı, doğru aşkı bulmak için arandı durdu. Bazıları şanslıydı; hiç umulmayan zaman dilimlerinde, umulmayan bir yerlerde karşılaştı, o çok sevdiğiyle..
Ve aşk, yitirdi anlamını.. Çeşme başı sevdaları, yerini o büyük aşklara, tek gecelik sevdalara bıraktı.. Çeşmeden akan sular, sevenin gözünden aktı. Çeşme kurudu, aşk unutuldu.. Her yaşanan birlikteliğin, evlilikle sonlandırılacağını düşünen taraf açıkta kaldı; kendi yalnızlığında, en sıcak yaz ayında üşür oldu belki de geride kalan.. İmkansızlık kavramı yerini paraya, pula ve üç kişilik yaşanan aşklara bıraktı. Seven haline ağlarken, sevilen arada kaldı.. Seven; bir ömür bekleyebileceğini sandı ama yapamadı. Bir gün biri geldi ve o kişinin, hayatının eşi olduğunu düşündü. Sonra o gitti; yine yanılmakta geç kalmadı.
Aşk mı?

Devamını Oku
Raziye Aktaş

İnsan birisini sevdiği zaman, dünyanın onun etrafında döndüğünü sanar ve dünyanın onun etrafında dönmediğini görüp, kendi dünyasına dönene kadar geçen süreci aşk sanar bazen..
Seven çok sever kimi zaman. Ama sevdiği bir gün gider; hayat durmuştur artık seven için.. Sevilen, sevildiğinden emin, rahatındadır.
Sevmek, birlikte geçirilen zamanlar mıdır? Ya da onsuz kaldığınızda alınamayacak sandığınız nefesiniz midir?
Sevgi, aşk hep vardı.. Çağımızda anlamını yitirmiş olsa da, yaşanmaya değer güzel duygular olarak lügatta kendini korumaya çalıştı.. Sonra densizin biri geldi; sevgi budur dedi; gösterdi ve gitti.. Sonra bir diğeri, sevdiğini sandı; sevildiğiyle kaldı.. Herkes, hayatı boyunca doğru insanı, doğru aşkı bulmak için arandı durdu. Bazıları şanslıydı; hiç umulmayan zaman dilimlerinde, umulmayan bir yerlerde karşılaştı, o çok sevdiğiyle..
Ve aşk, yitirdi anlamını.. Çeşme başı sevdaları, yerini o büyük aşklara, tek gecelik sevdalara bıraktı.. Çeşmeden akan sular, sevenin gözünden aktı. Çeşme kurudu, aşk unutuldu.. Her yaşanan birlikteliğin, evlilikle sonlandırılacağını düşünen taraf açıkta kaldı; kendi yalnızlığında, en sıcak yaz ayında üşür oldu belki de geride kalan.. İmkansızlık kavramı yerini paraya, pula ve üç kişilik yaşanan aşklara bıraktı. Seven haline ağlarken, sevilen arada kaldı.. Seven; bir ömür bekleyebileceğini sandı ama yapamadı. Bir gün biri geldi ve o kişinin, hayatının eşi olduğunu düşündü. Sonra o gitti; yine yanılmakta geç kalmadı.
Aşk mı?

Devamını Oku