Sen kanıyor kalbim sana yanıyorum işte
ürkek bakışlım bir serçe yüreği taşıdığın halde
Bir ömürlük gülüşüne can edemedin beni
Bir ben yer bulamadım
Ona yanıyorum işte
Gün gelir de bu aşka veda ederse bu eller
Sakın benden nefret etme sevgilim
Dil sussa da gözler sözü acıya bağlar
Kapanır mı sandın içimde açılan yaralar
İki damla yaş süzülürse göklerden
Biri sen diğeri ben için ağlar
Mevsimlerden sonbahardı
tane tane dökülen yaprakların ruhsuz hallerini izlerken
yere düşüşlerinin acısını hisseder gibi oldu yüreğim
belki de bir zamanlar bende böyle yaprak gibi
DÖKÜLDÜĞÜM içindi
bilmiyorum
Gecenin bir vakti
Yıldızlar karanlığı aydınlatırken
Ay bana baktı parlak gözlerle
Ucundan da olsa
Tutunmak istedim
Birazcıkta ısınmak
Yüreğim hasta maden rengi gözlerine
Bakışların kuyu ışığı derinliğinde
Görene bir umut bakışlarının pırıltısı
Ama hep uzaklaşan bir güneş misali sin
Dokununca tenin sıcaklığında yanan ellerim
Biten sevda değildir aslında
avazı düşünce adsızlığına
biten sevgilidir ayrılığın acısında
Zehirli gözyaşlarında nefessiz kalan
ve de boğulan
Mesafelere olan kırgınlığımı
sana sandım ben
Aşkın acıtan yanı
eriyen mum misali
yüreğimi yakarak söndü içimde
…
Gönül evim hiç olmadığı kadar sessiz bugün
radyoda son ses çalan türküye sağır kulaklarım
ben kıvrıldım üçlü koltukta hayaline sarılarak
kollarımın boşluğunu görmek istemiyorum
bu yüzden gözlerimi sımsıkı kapalı tutuyorum
Ey yüreğime yasaklım engellerle dolu hayatın içinde tanıdım seni
Nehir olup aktın gözlerimden gönlümün sevda denizine
Efkarınla buladım bir çare kıvranan bedenimi
Bu gün ilk defa ayrılığı andın
Üşüdü tenim, ellerim
İçimdeki denizde çırpındım,
Boğuldum sanki
Çırpındıkça canımı yaktı hatıralar
Rüzgarın esintisinde cansız yapraklar gibi
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!