Gönül sarayımda kurulmuş tahtın
Bahçemde açılmış güle benzersin
Engin denizlere eş olsun bahtın
Zarafetle nazik tüle benzersin.
Kaymaktan mı tadın,balamı düştün
Dolaştı arıya geldi
Kovanların balı hormon
Sapı midemizi deldi
Maydanozun dalı hormon
Patlıcan dolapta uzar
Biter mi dünyanın işi
Bu acele, telaş niye
Rezzak olan verir aşı
Bu boğuşma,dalaş niye
Çocuklar var, gözü yaşlı
Bir iplik çek ceketinden
Söküğünü say fakirin
Yiyemez kasap etinden
Senede bir pay fakirin
Çocuk yatar beşiği yok
Çöllolardan kara haber
Geldi yürekler kavruldu
Toprak altında yiğitler
Kaldı yürekler kavruldu
Yangın sardı köşe bucak
Ahır dağı eteğine oturmuş
Ilgıt ılgıt eser yeli Maraş’ın
Sanayide fabrikalar yatırmış
Doğrulur ilerde beli Maraş’ın
Sütçü İmam kurtuluşun başında
Gece şafak atıyorken
Seher vakti öter keklik
Hasretine dayanamam
Gözlerimde tüter keklik
Kan kırmızıdır kekmesi
Sarp kayalı dağlardan
Aştı Hulusi Efendi.
Mor sümbüllü bağlardan
Geçti Hulusi Efendi.
Nesli pak gül soyundan
Yapıldı mı iğde’nin berbat yolları
Münibüsler nasıl, hurdamı daha
Evlendi mi köyün erkek dulları
Yoksa içtikleri,çorbamı daha
Ne haber camiden, iyimi imam
İğde’liyim kendim gayet
Bir Ademim bilin beni
Yolumdan çıkarsam şayet
İnsanlıktan silin beni
Sınırlar kalksın aradan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!