Bir veda türküsü çalıyor sazım
Mızrap derde düşmüş,teller perişan
Ayrılık elinden artıyor sızım
Bulutlar ağlıyor,yeller perişan
Afşin Elbistan’ı gezdim dolaştım
Gündelik aşklarını reklam için sunanlar
İffet ile namusu acep nere attınız.
Güneşi bırakıp da solaryumda yananlar
Doğallığa silikon,öze naylon kattınız.
Sosyetenin şanından estetikten hazlanır
Çiçek çiçek bal aldığım
Türlü hayale daldığım
Bir çok şiiri bulduğum
Antoloji,antoloji
Mısraları dizi dizi
Derviş Yunus özü haktı
Taptuğuna odun çekti
Arkadaşı bir çiçekti
Uçtu gülden güle düştü.
Yusuf ile Kenan eli
Nerde varsa bilir evsin yerini
Tam sipere, yatınca gör avcıyı
Celeb eder bir kekliğe birini
Kafesleri, çatınca gör avcıyı
Dağa çıkar yatak yatmaz meraktan
Maddenin kucağına manayı beledikçe
Manen iflas ettik uyuduk uyanmadık biz.
Vicdanları kararttık basirete kelepçe
Hakka sebat ederek, her gün dayanmadık biz.
İtibari ceplere endeksli hayat sürdük.
Görme şımarmışın arsız tavrını
Bakarsan yüzüne göz yaralanır
Dostu bile çekmez dilin kahrını
Ağızdan çıkarken söz yaralanır.
İlim meclisinde cahil ne gezer
Yaz ayları yazılarda yatardık
Üstümüzde yorganımız olmadı.
Öküz güder çamurlara batardık
Çekmek için urganımız olmadı.
Azığımız gil gil darı ekmeği
Tarihten almışsın yücedir adın
Beni hülyalara salan ELBİSTAN
İl olmak bilirim senin muradın
Arzuhali yerde kalan ELBİSTAN
Geride bıraktın bir çok illeri
Nerede Müslümanlar, devleti İslam nerde
Sanki gözlerine çekilmiş bir kara perde
Boğazım düğümlenir her aldığım haberde
Çocuklara kıyanlar alemin yüz karası
Sarılır mı, seyirle Filistin’in yarası
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!