Ankara’nın var havası
Bir soluk almaya gelmez
Ne yaylası, ne ovası
Bir soluk almaya gelmez
Gündüzleri insan akar
Çörtük dünya üzerinde bir şair
Mutluluk töreninde arar seni
Gözden damla damla dökülür şiir
Mutluluk mısrasında arar seni
Yağan yağmur altında yürür-iken
Çok seneler geçti aşkla gezeli
Nice dert çekmeye alışmışım ben
Çok kalleşlik gördüm bağrım ezeli
Darbe vuranlarla tanışmışım ben…
Kimi yok, kimi kuş, uçar havada
Çantası elinde pazara gider
Sarı saçlarını sevdiğim nazlım
Başını kaldırıp etmez bir nazar
Mavi gözlerini sevdiğim nazlım
Alnıma yazılmış kara sevdası
Uzak durma, yaklaş hele derdim var
Derdimin dermanı: Dost kervanında
Bir sırdaşa dost olmaya kastım var
Gönlümün dermanı: Dost kapısında
Görmedim cihanda cahilden vefa
İlkyaz çiçekler açarken
Terk edendim, hatalıyım
Gönül mahzunca bakarken
Terk edendim, hatalıyım
Vuslat senin göbeğinde
Birinci sayfası: Anti-haberler:
Yağmur yağdı, İstanbul’u sel aldı
Dünyalık varlıklar çöpe yollandı.
Hükümet yıkıldı, enkazı kaldı
Üç günlük sefası hüsrana daldı.
Gülistan içinde gezen Muhammed
İz verdiğin yollarına vurgunum…
O’nu takip eden nurlu can Ahmed
Taşıdığın güllerine vurgunum…
Kapısı açılmış gül bahçesinin
Cahillik kemendi takma boynuna
Milli Eğitime destek ol yurttaş
Cehalet ateştir, alma koynuna
Milli Eğitime destek ol yurttaş
Mektepsiz köylere okul açalım
Sarı saçlarını taradığım yar
Özlemin vuslata aşina gayrı
Kahve gözlerinden öptüğüm yar
Özlemin vuslata aşina gayrı
Başağı andırır sarı saçların
Yüz yüze tanışmak kucaklaşmak nasip olmadı.
Ama gönlümüzün yüzde yüz beraber olduğunu biliyoruz.
İnşaallah reelede de buluşacağız.
Selam ve dua ile.
Testi içindekini sızdırırmış dışarı. Dizelerine sızan lezzeti hissedince kendisini okumaya karar verdiğimi ifade etmek istedim. Başarılarının daimi olmasını niyaz ederim.