Ayaklarım yılgın, keder içinde
Çaresizlik verir dertler bahçesi
Oynaşmaz ellerim ceviz dalında
Vefasızlık verir dertler bahçesi
Heves mi, aşık mı oldum yarına
Tohumu hazanda ektim yüreğe
Kışta döllenmeyi beklemekteyim
Kardelenler açmış karda yedeğe
Aslında olmayı beklemekteyim
Baharı bekledim kıştan ziyade
Açmadan soldurdun gonca gülümü
Kardeş, kardeş diye ağlayanlar var
Genç yaşımda yaktın ecel, gönlümü
Kardeş, kardeş diye ağlayanlar var
Yaşı otuz dokuz, bahtı karalı
Gittim Almanya’ya mekan tutmadım
Can gülüm, Türkiye’m, özledim seni
Gavurun yurdunda bir gün gülmedim
Can gülüm, Türkiye’m özledim seni
Ne gönlüm uyuştu, ne de bedenim
Varoluş ile Yokoluş Arasında
Gri sis altında şu karşıki kıyıya
Koşarak geçmek geliyor içimden..
Ayrılmaz noktada bir vücut ikili
Oluşturmuşlar kara ile denizden..
Yüzüne bakınca gözüm takıldı
Bembeyaz tenine gönül çiçeğim
Garibin vuslatı saçında kaldı
Altından teline gönül çiçeğim
Bilmem neden düştü kalbime acı
Yüz yıl yerde yatsan çürür mü tenin
Ruhun yaşar, toprak olsa bedenin
Burçlardan inmez ay-yıldızın senin
Yüksekte dalgalan, gökte istikbal
Gönlümde yaşıyor Mustafa Kemal
Aksaray geceleri sensiz sönük karanlık
Yar yolunda gezdiğim yerler artık viranlık
İki gönül bir olsa, saray olur samanlık
Gel yarim gel yarama merhem olmadan gitme
Yaşamak mı? Ondan bir haber vermeden gitme
Güneşinde bölük bölük yanarım
Bir Mevlana sıcaklığı Konya’da
Memlekete değer, kıymet sayarım
Bir Mevlana serinliği Konya’da
“Mesnevi” ruhuna saygı dururum
Yirmi üç yaşımda düştüm eline
Hor görme garibi hasret dağları
Ayrılık sancısı girdi belime
Hor görme garibi gurbet dağları
Ayların sırtında yılı taşıdım
Yüz yüze tanışmak kucaklaşmak nasip olmadı.
Ama gönlümüzün yüzde yüz beraber olduğunu biliyoruz.
İnşaallah reelede de buluşacağız.
Selam ve dua ile.
Testi içindekini sızdırırmış dışarı. Dizelerine sızan lezzeti hissedince kendisini okumaya karar verdiğimi ifade etmek istedim. Başarılarının daimi olmasını niyaz ederim.