Tükenmiş gençliğim, tıkanan yollarda;
Unutsam yalnızlığı, bir gün olsun yanında...
Sitemim, akan şu göz yaşlarıma,
Hiç istemeden yanaklarımı ıslatsa da...
Ah bi kuş olup uçsam,
Uçup uçup kalbine konsam;
Begonyalar içinde,
Manzaraya doysam...
En tatlı rüyalara,
Vaz geçtim kendimden;
Akıntıya karşı çekilen küreklerden;
Korktuğum, koruduğum, herşeyden;
Söylemek zor ama tüm değerlerden.
Yolunda, hepsi devrilip elime geldi;
Bir birini deviren umarsız taşlar gibi!
Katrandan karaymış meğer yazım;
En çetin kışlara hasret kaldım!
Her mevsimi sen sanıp aldanmışım...
Kaç zaman oldu hala yalnızım.
Yanarım, sebepsiz ayrılığa,
Sensiz geçen onca zamana;
Dalarken, gülden güzel, doyumsuz simana;
Hasret kaldığım her ana...
Engin denizler, eseridir o gözlerin.
İnce, kıvrak ve narin;
Güle benziyor, benim biricik yarim,
Ateşi, kavuruyor içimi hasretin.
Ser’in nefesini özledim...
Yenemedim kaderimi, yokluğunda;
Tek derdim, sensizlikti!
Duyulmayan feryadım,
Nefesimi kesti!
Verse de hayat, herşeyin en güzelini;
Tadı yok dünyanın,
En hazin öykülerin hatırası kalmış kalbinde,
Omuzlarında, bir dünya Yük;
Nasır tutmuş sevdaların var belki senin de,
Acıtır, hem bölük bölük;
Gölgesi düşmüş ruhuma, nihayetsiz gecenin.
Ne sen dinlerdin sevdamı, ne ben söyleyebildim.
Aşkınla eriyor şu zavallı yüreğim; Sensiz ve çaresizim;
En büyük engelmiş, kötüymüş kaderim...
Unuttum... derken acıtır,
Yakar canını aşk!
Tam, kabuk bağladı dersin...
Kanatır içini derinden, aşk!
Bir şarkı olur, dilinde;
Dertli dertli kendini, okutur aşk...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!