Feryadım faydasız;
Yalnızlığım geçmiyor.
Onca hayal, birikti,
Bir tane sen, etmiyor...
Değirmen olup öğüten, hayatlar bizim;
Dönüp dönüp geldiğimiz hep aynı yerdir.
Kuşandık, kadere karşı, klınçlar bizim;
Farkımız yok, divane Don Kişot’tan bizim...
Koca dünyayı, iki göze sığdıran, Allahım!
Bir kulunu, diğerine, sevdiren Allahım!
Askın derdiyle, yüreği, imbik imbik süzdüren Allahım!
Göz, küçük; kul, küçük; yürek, küçük;
Sen büyüksün ey yüce Allahım!
Dilersen, öldürür; dilersen, güldürürsün Allahım...
Denizin mavisi gözümü alıyor
Havada keskin bir aşk kokusu var
Rüzgar sessizce tenimi okşuyor
Yoksa yarimden bir haber mi var
Sana uyanıyorum uykulardan;
Aşkımı fısıldıyorum şiirimin kulağına.
İçimde çoğalan bir nehirsin,
Denizleri büyüten.
Güzeldir uçsuz bucaksız denizler,
Belki de sırf bu yüzden...
Hey Balıkçı! Balıkçı!
Oltanın ucundaki balık gibi yaşıyorsun hayatı, Hep birşeylere bağlı, hep aldanarak!
"Yaşama sevincim!" dediğin şey, boyalı bir oyuncak ve bil ki, imkansız, çırpınarak kurtulmak.
Hem peşinden gittiğini, elde etsen nen olacak?
Madem işleyemedim gönlüne aşkın desenini;
Silmen lazım, ruhumun “sen! sen!” diyen yerlerini;
Eger unutamayacaksam bu tarifsiz kederi;
Gittin yine...
Daha Tam Sevinemeden Geldiğine;
Boğdun beni,
Ayrılığın,
En kesif matemiyle...
Evet “ağaç değiliz” ikimiz de;
Henüz batmış, biricik yarimin, günden aydınlık güneşi;
Neden açıyor hala, bu bahçenin gülleri?
Sararken en güzel hatıralar, kederli yüreği;
Sel olmuş, gönlümün yağmuru; Islatıyor gözleri.
Gözlerin aşkımın süsü,
Bakışların huzur veriyor.
Gülüşünde yıldızların büyüsü,
Ruhumu teslim alıyor!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!