Kalemimin ucunda sen,
Yazdım işte seni bir satıra, iki kelimeye;
Özledim seni..
"Şehrime geldin de neden haber vermedin" diye sordu;
"Haberin olmayınca görüşememek daha az incitiyor beni" dedi..
Soğuk bir sahil kasabasında kalmıştı,
Bir masanın üzerinde, unutulmuştu.
Denizi görebiliyordu, yalnızdı,
Unutulmuştu, soğuk bir sahil kasabasında.
Yalnızlığı en çok kendine dokunuyordu,
Hoş bir seda olmayalım kulaklarımda;
Susunca sessizlikle baş başa kalmayım.
Bembeyaz bir kağıt olalım, daha güzel;
Üzerine ikimize ait bir hikaye yazayım.
Benim şehrimin üzerinde kara bulutlar dolaşıyor,
Benimse aklımda apak düşünceler yer alıyor..
"Karaları ben bağlarım, sen üzülme" diye sesleniyor,
Benim şehrimde kara bulutlar;
Benim şehrim beni seviyor.
.........................Antalya'm...............
Senin için bir şiir yazmayı denedim..
Dizdim kelimeleri, sözlükler ezberledim!
Kelimeler yetmedi, satırlar bitmedi..
Sözcükler tükendi de, bir adım ileri gitmedi!
Ayrı düşmek diye bir şey yoktur kardeşim;
Düşmek var.
"Düşenin dostu olmaz"..
Sen, hep 1'sin bende, ben hep sıfır senin için;
Ne çok değer yaratacağız oysa,
Yan yana gelebilsek.
Ben onu çok sevdim,
O bunu hiç bilmedi.
Hikayemiz bu kadar basitti.
Platonik bir hayatın içinde,
Hayal mahsulü bir aşk.
Sıvası çok önceleri dökülmüş, bazı tuğlaları eksilmiş bazıları ise kırılmış, yani yolun sonuna gelmiş ama hala duvarlığını koruyan bir duvar gibi aşka dair söylemlerimiz; duvarı duvar yapan sıcak bir odanın bir parçası olmasıydı, bir yanı hep yalnızlığa dönük olan.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!