Tutunduğumuz dallar elimize gelirken,
Nasıl içmem nasıl arkadaş.
Sevdiğim el yerine korken,
Nasıl içmem nasıl arkadaş.
Vur kadehi vur bu gece,
Yokluğun başladığı yerde yanar,
Yandıkça yakar ayrılık türküsü.
Her an her yerde seni arar,
Andıkça başlar ayrılık türküsü.
Sazları inletir derinden derinden,
Hasret anlatılması zor bir isim,
İnsanlık karanlıkta kalan tek resim,
Beni düşünüp aynaya bak, eğer gülümsüyorsan
İşte bu dünyadaki benim son eserim.
İki ayrı dinin iki mübarek günü,
İki ayrı bebeğin bir yas günü.
Yine dostların matemi düşmanların düğünü,
İki ayrı patlama ve yanan yürekler.
Gittin o Cumartesi'nin yoğun olan işine,
Öyle bir dert varki içimde,
Anlatmak istiyorum,anlatamıyorum.
Hem dert hem sevgi yüreğimde,
Anlatmak istiyorum,anlatamıyorum.
Bir cesaret versen yüzüme bakıp,
Hasretini anlatmak o kadar zorki,
Zamanın çıldırdığı bu umman içinde.
Masallar okurken şu insanoğlu,
Umman'ın başlangıcına seni yazdım.
Hicranla geçen yıllarını okudukça,
Kalp kalbe karşıymış derler,
Sevenler çilekeş, sevmemek beter,
Olsun bana sevgin de yeter,
Seviyorum seni SELMA.
Kalbim isminle çarpıyor,
Birgün bir yıkık mezar görürsen,
Bilki o benim mezarımdır.
Kabirde taşlar karaysa,
Bilki o benim mezarımdır.
Mezartaşının bir kenarı kırıksa,
Yılların arkasından koştum durmadan,
Ne kazandım, ne kaybettim anlayamadım.
Yardıma koştum hiç yorulmadan,
Ne ettim ne buldum anlayamadım.
Düşünüpte baktım bazen maziye,
Hasretin bu sonbahar akşamı,
Şarkılar dağlıyor gönül yaramı.
Anlayamadım mezarlıkmı, dünyamı,
Allahım kul olmak yoksa ağlamakmı?
Yaşıyormuşum yalnız değilmişim,
BİR BERRAK UMMANA MERHABA..
Rafet Maden arkadaşımı, SİMAV AKŞAMINDA başlıklı son şiirlerinden birinden yola çıkarak buldum....Baktım ki doğa var, sevgi deseniz; BİR BERRAK UMMAN, şiirlerse oldukça ustalıkla yazılmış didaktik, pastoral....Kendisini sevgi ve saygıyla kutluyor, birbirinden güzel ş ...