Elimizle kazarız büyütürüz elemi
pusulasız aynalar utancınız puslu yüz
maskeli şölenlerin masumluğu hilemi
dilimize pelesenk hani sevdalıydık biz
ey güzelim gökyüzü yıldızlardan taç ana
sabahı aydınlatan şafağından ak tana
ilhamlı uykuların düşlerini yak bana
yanayım küllenerek ateşlenip otlu köz
yeter ki yanmayasın dokuz ay gezdirdiğin
kollarında uyutup besleyip emzirdiğin
kınasını yakarak ocağa yazdırdığın
incisi gözbebeğin namusudur şeref söz
nizamı kuran Tanrım nimetini yağdırmış
aç kuzular meleşir ak sütünü sağdırmış
gafil gezme şaşkınım aklı beyne sığdırmış
şairin tablosuna meftun olup düşer göz
sere serpe ölümler zulümlerin yastığı
mala mülke doymayıp adaletin şaştığı
cehennem kapısında sıratından düştüğü
paklanmaz Kevser’inden bin bir çiçek içse öz
tapınak sarayları yanılgısı beşerin
düşkünlük hayranlığı yenilgisi beşerin
ilim fennin yolunda gönüllüsü beşerim
Şafağa astığımız güneşimiz demiz biz.
Kayıt Tarihi : 7.11.2025 15:44:00
Şiiri Değerlendir
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.



Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!