Emin Çelikli Şiirleri - Şair Emin Çelikli

seyyahların uykusunu içip ve
durendiş büyüklerin bozkır yüreğinden aşarak
denize doğru yiğitçe vuruşanların bağrıdır
bağrımız,nacağa,tırpana ve yıldıza bilenip
dolmuştur dolmuştur kerpiç eve

ezanlar umarsızdır.......
ikindiyle akşam arasını
tut biraz.

hece düşmesidir kelimelerde
bu kasabanın evleri

kil şamdanlarda kanama inceliği kalbim
alsas şivesiyle yanmak gitarı..
deve dikeninin sabahıyım bozkırda
bir kertenkeleye kan veriyorum
günaydın

bana bir uyku giydirildi perya
gurbetliğimi taşlardan bilmesinler
ve elvan yüzlü çocuklardan öğrenmesinler diye
sana ateş,sana su olduğumu

bize de o şehri getirseler perya

güneş yayvan kızıl bir namludan doğuyorsa,
saplanıyorsa küreğine hançerimin
ve meşe saban elleriyle sürerek bedenini
geceden çıkıyorsa
doğuda bir kız sevdalıdır…

yoksa bana mı öyle geldi
yoksa sana mı ikindi,anneme migren..
yoksa zaman bir gel-git mi aramızda
tahta silahım,naylon tankım ve uçağım mı yoksa
göğsümü savaş alanına çeviren..
"bak reis" dedi yorgun sandal tekmil ikaz da

bana bir uyku daha giydirildi perya!
verildi firarım bu gurbetten de...
sen dikenli vaktiyken tel boylarının
içimdeki tüller Allaha emanet ve çokça siyahtı...
ve sana yıkılmanın en asker beyazlığı
kurutuyor zambakları rüzgarın

Lalenin siyahında boğuluyordu şafak
Güneş yaşlı kaktüsün ufkundan doğuyordu
Orta çağ rahibinin kisvesiyken yaşamak
Annem göğüslerinden ışıklar sağıyordu

Yokluğun girdabında beş can damar damardık

ah üzengi kemiğimde civa yorgunluğu konuşsun..
mezarımın şifalı otu üzerlik,kum,çakıl bir de saçların
hangi intiharın methiyesidir okunan sevgili
ki bir bulut akılcı ve aydınlık yağıyor mavi değil..
esmer ve ıslak seyrüsefer bu sabah gözlerin
cadde sokak bembeyaz istanbul olmuşsun

ve sultanların gözüyle boğaza susacağım..
ağladığını görebilmek için suların..
sular bu gece ağlamalıdır..
sular bu gece..
yemin olsun!
sarayburnunda sabahlayacağım..