Mahşiir Meydanı
Bu meydan; özledikçe yanağımdan süzülen gözyaşı Meydanı
Burası; ben uyandıktan sonra, düşlerimde uyananların Meydanı
Bu Meydan; bir ömrün kalemini yazar
Bu Meydan; nefes titremelerini
Dalga gibisin savuran tüm yaşanmışlıkları...
Güneş gibisin yüreklerdeki yangını...
Demir atmış tekneler gibisin kimi zaman durgun...
Aşk gibisin kendi yüreğine vurgun...
Seni düşününce
dalgalar dipten geliyor
Patlamaya hazır bekliyorum
Ruhumu yırtıyor
Zaman
Senli haklarımı kullanmak istiyorum
Hayat Sana Teşekkür Ederim... Sendeki gülmelerim,gülümsemelerin,sana dair düşülmüş ve düşülecek notlarım,hiç bir yere sığdıramadıklarım,gri renkli yalnızlıklarım! ! ! ...Sıcaklıklarım,değerlerim,saygınlıklarım,alıştıklarım,zorlamalarım,yargılarım,tutunduklarım! ! ! ...karanlıklarım! ...sonra ışığım! ! ! ...Hesaplarım,sahte alışverişlerim,karşı konulmalarım,kaçışların,sancılarım ve yanmalarım! ...Yanılgılarım,taşıyabildiklerim,taşıdıklarım! ! ! ...bedelleri...m! ...biz olabildiklerim...sonra tükettiklerim ve kalanlarım inci gibi taptıklarım! ! ! ...Kirpikteki gözyaşlarım,sonra sözyaşlarım! ! ! ...Zamansız belkide zamanında esen rüzğarlarım,kalbimdeki sürgünlerim,beynimdekitınılarım,canlarım,can olabildiklerim,can kalanlarım,büyüttüklerim,eklediklerim sonra kaybettiklerim ve koruyabildiklerim! ...Tecrübelerim! ! ! ...Yenilgilerim,zorlamalarım,alıştıklarım,melodilerim,serenatlarım,başucu şarkılarım! ! ! ...Bazen düğümlediğim düşlerim,düşlerimden düşürdüklerim,sonra vazgeçilmezlerim! ...Rengini unuttuğum sonra hatırladığım ve sonra yeniden açan çiçeklerim! ! ! ...Önce gölgelerim,sonra umuda dönüştürdüklerim ve sonra tutkularım ve şimdi vazgeçilmezlerim! ...Ve hayatımdaki uzanan bütün ellere,dudaklardaki gülümsemelere,özlenenve yanımdaki yüzlere,bütün çalan telefonlarıma,anılara,hayatımın melodisine ve fotoğrafına,ayrı ayrı herbir karesine teşekkür ediyorum.HAYAT SANA BİR KERE DAHA TEŞEKKÜR EDERİM...
Üç damla yaş döküldü
Islak ve kırılgan gece
Bir iki hovarda yıldız ellerim de
Ay küstü susmalara
Uzattım ellerimi...kocaman bir boşluk...
Başım gökyüzüne çevrilmiş
Maksadın özlem kokmak değildi belki;
Ama gidişin kalbimi burktu.
Ne istedimki ben senden..?
Meğer
Ne kadar ağır
Ne kadar imkansız birşey istemişim..!
Sana hoş geldin diyen kapı komşuların dokunduğun herşey
Ne kadar şanslı tenine değen rüzgar
Teninden bir parça gibi taşıdığın kıyafetlerin
Senin şekline girmiş kıvrım kıvrım sana alışık kıyafetlerin
Ne kadar şanslı seni gören göz nasıl bahtiyar
Dokunduğun herşeye merhaba
Senin gel gitlerin var
Olmazsa olmazların
Benim git gellerim var
Gitmelerim...gellerim..
Binlerce gece..
Senki....
Kapamışken kapılarını aşka
Bütün sevmeleri savurmuşken rüzgarlara
Karanlıkta akan nehirler gibi
Takılmışken gölgelerine
Dört bir yanım
Senin sesini özledim.
Özledikçe…
Yazdıklarını; dudaklarından dinliyor gibi okudum
Hani harfler okunduğunda seslere dönüşür ya:
İşte öylece... duydum sesini
O fesleğen hoşluğu, o tarçın kokulu sesin...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!